Salgın hastalıkla, karantinayla ve sosyal mesafeyle karşı karşıyayken bile, birçok insan dans etmeyi bırakmamıştır. Bizlerin rahatlamasını sağlayan, aynı zamanda benliğimizi bedenimizi ve yaşadığımız mekanı keşfetmemize yardımcı olan dans, ister kendi odalarının gizliliği içerisinde isterse de çevrimiçi toplantılarda olsun, bu karantina zamanlarında değerli bir kaçış yolu olmaktadır.
Bugün her zamankinden daha fazla dans etmeye ihtiyacımız bulunmaktadır ve UNESCO, geçmiş performanslar kayıtlarını paylaşarak ya da zaman harcayarak dijital platformları dansla dolduran tüm kurumlara, şirketlere ve bireylere teşekkürlerini iletmektedir.
Bununla birlikte, dansın, bir varlık gösteri sanatı olduğu ve mevcut girişimlere rağmen, yaşadığımız durumdan muzdarip olduğu söylenmelidir.
Bu Uluslararası Dans Günü'nde, UNESCO'nun tüm dansçılara, gösteri sektöründe means işçilere ve zor zamanlardan geçen, gelecekteki istihdam ve gelir konusunda belirsizlik durumu yaşayan ve alandan yoksun olan sanatçılara tam desteğini vurgulamak istemekteyim.
Bu zorluklara özellikle dikkat etmeli ve dans sanatını, çok çeşitli dans uygulamalarını ve geleneklerini koruduğumuzdan, desteklediğimizden emin olmalıyız, çünkü bunlar insanlık için değerli bir miras ve yaşam gücünü temsil etmektedirler.
Kübalı önemli balerin ve Aralık 2020'de yüzüncü yıl doğum gününü kutlayacağımız, geçen Ekim ayında ne yazık ki vefat eden UNESCO İyi Niyet Elçisi Alicia Alonso, dansın insanlığın en güzel ve en derin kısmına dayanan bir diyalog olduğunu belirtmiştir. Dans, bizi birleştiren, insanlığın hayal gücünü, tükenmez kapasitesini ifade eden evrensel bir dildir - yarının dünyasını birlikte inşa etmek için bu krizin ötesinde dansa ihtiyacımız olacaktır.
*Bu metin https://unesdoc.unesco.org/ark:/48223/pf0000373319_eng/PDF/373319eng.pdf.multi adresinden alınarak Türkçeleştirilmiştir.