UNESCO’nun Vizyonu:
Hükûmetlerin siyasi ve ekonomik düzenlemeleri, halkların kalıcı ve samimi desteğini sağlamak için tek başına yeterli değildir. Barış, ancak diyalog ve karşılıklı anlayış üzerine inşa edilebilir. UNESCO, bu temel ilkelere dayanarak dünya genelinde eğitim araçları geliştirir. Bu araçlar, insanların nefret ve hoşgörüsüzlükten uzak, küresel vatandaşlar olarak yaşamalarına yardımcı olmaktadır.
UNESCO, her çocuğun ve her vatandaşın kaliteli eğitimden yararlanmasını sağlamak için çalışır. Kültürel mirasın ve tüm kültürlerin eşit saygınlığının teşvik edilmesiyle uluslararası ilişkileri güçlendirmeye destek verir. Bilimsel programlar ve politikalar aracılığıyla ise ülkeler arasındaki iş birliği ve gelişimi destekler. Ayrıca, ifade özgürlüğünü demokrasinin temel bir unsuru olarak savunur ve fikirlerin serbest dolaşımını teşvik ederek bilgi alışverişine katkıda bulunur.
UNESCO'nun kuruluşu, ırkçılık ve antisemitizmin zulmüne karşı bir tepki olarak ortaya çıkmıştır. Günümüzde, kültürel çeşitliliğin ve bilimsel gerçeklere saygının korunması, barış ve insan haklarının güvence altına alınması için UNESCO'nun misyonu daha da önem kazanmaktadır.
UNESCO’nun Barış Hakkındaki Perspektifi:
UNESCO Anayasası’nın giriş satırları olan “Savaşlar kadın ve erkeklerin zihnînde başladığı için barışın savunması da aynı şekilde kadın ve erkeklerin zihnînde inşa edilmelidir.” hâli hazırda var olan çatışmanın kökenini anlamak ve buna bir yanıt bulmak UNESCO’nun bu konu hakkındaki çabasını sergilemektedir.
UNESCO, iki dünya savaşının ardından, insan onuruna yönelik en radikal saldırılardan birine yanıt olarak; şiddet içeren, ırkçı ve antisemitik doktrinlerin okullarda öğretildiği, sözde bilimle meşrulaştırıldığı ve modern kültür, iletişim ve bilgi araçları kullanılarak sistematik propagandayla beslendiği bir dönemde kurulmuştur.
UNESCO temel olarak basit ama güçlü bir inançtan doğmuştur: Kalıcı barışın sadece devletler arasındaki siyasi ve ekonomik konuları temel almayarak daha çeşitli konulara dayandırılması gerektiğine inanmaktadır. Bu doğrultuda uzlaşma ve kalkınma; karşılıklı anlayışa, tüm insanların eşit onuruna saygıya, entelektüel ve ahlaki dayanışmaya dayanan daha güçlü temeller gerektirmektedir.
Yukarıdakilerin Sonucu Olarak UNESCO:
1- Tüm İnsanlar Eşit Onura Sahiptir: Kültürün, eğitimin, fikirlerin ve bilginin serbest dolaşımının yaygınlaştırılması ve bunlara erişim aşamasında ise herhangi bir engelin bulunmaması çağrısında bulunmaktadır.
2- Kalıcı Barış ve Güvenliğe Ulaşmak için: Dünya ekseninde, insanlığımız için en iyiye ulaşmak, karşılıklı anlayışı ve insan haklarına saygıyı teşvik etmek için eğitim, bilim ve kültürün gücünden yararlanılması gerekliliğini vurgulamaktadır.
3- Tüm İnsanların Yaşamlarına Yardımcı Olmak: UNESCO, insanların nefret ve hoşgörüsüzlükten uzak bir şekilde, her çocuk ve yetişkinin cinsiyetine veya kökenine bakılmaksızın kaliteli eğitim araçlarına ve kaynaklarına erişiminin sağlanması gerektiğine dikkat çekmektedir.
4- Uluslar Arasındaki Bağları Güçlendirmek: Kültürel mirasın korunması ve muhafaza edilmesinde tüm kıtalarda, tüm kültürlerin eşit saygınlığa sahip olması esas alınmaktadır.