UNESCO Türkiye Millî Komisyonu
UNESCO Türkiye Millî Komisyonu

UNESCO Türkiye Millî Komisyonu

UNESCO Türkiye Millî Komisyonu

Duyuru

Gençlik iyi dijital vatandaşlar olmak için bilgi kirliliği denizinde yolunu nasıl bulabilir?

18.6.2020

“Hükümetlere, politikacılara ve okullar, doktorlar ve hastaneler de dâhil olmak üzere tüm önemli kurumlara duyulan güven sorgulanmakta. Ve bu bağlamda sosyal medya sorunu şiddetlendirmeye hizmet ediyor. Neye inanacağımız konusunda hepimiz büyük zorluklarla kaşı karşıya kaldık ve pandemi, uzmanların bile çoğu zaman emin olamadıklarına da dikkat çekmiş oldu. Bu bağlamda, gençlerin demokraside düşünceli ve aktif katılımcılar olarak yer almasını desteklememiz çok önemlidir” diyor, California Üniversitesindeki Sivil Katılım Araştırma Grubu (Civic Engagement Research Group – CERG) eş direktörü olan Joseph Kahne.

Sayın Kahne, Kamerun, Etiyopya ve Güney Sudan’daki gençleri, sağlıklı çevrimiçi sivil katılım için eğiten Sayın Nelson Kwaje’ye ve bu zorlukları inceleyen diğer uzmanlara 5 Haziran 2020 tarihli “COVID-19 Dezenformasyon ve Nefret Söylemi Salgını: Eğitim ve Dijital Vatandaşlık nasıl yardımcı olabilir?” adlı UNESCO seminerinde”  katılacaktır.

Web semineri, COVID-19 krizinin yol açtığı ve çevrimiçi ortamda çoğalan yanlış bilgilendirme ve dezenformasyon tehlikelerine, gençlerin bunları dayanışma ve vatandaşlık lehine geri püskürten girişimlerine ve eğitimin oynadığı role odaklanacaktır. 

Çalışmaları gençliğin sivil katılımı ile ilişkili olarak yeni medya ve okul pratiklerine odaklanan ve ilişkili öğretmen kaynaklarını (Teaching Channel’ın Digital Civics Sourcekit gibi) bir araya getiren “Dijital Çağda Demokrasi Eğitimi Üzerine Derin Keşifler (Deep Dive on Educating for Democracy in the Digital Age)” programının koordinasyonuna katkı sağlayan ve Sayın Kahne demektedir ki:

“Yalnızca Birleşik Devletlerdeki pandemi vakasına bakıldığında bile, neye inanacağını bilmek zordur. Kutuplaşma ve partizan fikirler şu an norm olmuş durumdadır. Eğitim, gençliği kanıt sunmak ve argüman hazırlamak üzerine yetiştirmek durumundadır ki bu, mevcut ortamda zor olabilir, fakat önemlidir.”

Sayın Kahne, gençleri onların anladıkları yollarla meşgul etmeyi hedefleyen eğitimin güçlü bir karşı denge oluşturacağını belirtmektedir.

“Gençlerin neyin doğru olduğunun nasıl saptanacağını bulmaya ve bu noktaya nasıl ulaşılacağını öğrenmeye yardımcı olmaya açık olduklarına dair güçlü kanıtlar vardır. Bu konuda kesinlikle inkâr içerisinde değiller” demektedir.

Basit becerileri daha tecrübeli uygulayıcılardan ve ana bilgi kaynağının etrafından öğrenmenin ve öğrencilere bu yetenekleri uygulama imkânı sağlamanın etkili olduğu görülmüştür. 

“İnsanların kendi önyargılarının farkında olmalarına ve karşıt veya farklı fikirleri araştırmalarına yardımcı olmalısınız” diyor Kahne. “Olumlu haber şu ki eğitim gençleri sosyal medya aracılığıyla sivil ve sosyal konulara doğru yönlendirdiğinde, gençlerin bu hususlara ilgileri artmaktadır” demektedir.

Bay Kwaje, #defyhatenow Dijital Medya ve Eğitim ekiplerinin, insanların fikirlerini çevrimiçi olarak medeni bir şekilde ve şiddete yol açabilecek bilgi kirliliği yaymadan ifade etmeleri için bir alan yaratmasına öncülük etmektedir.

O, çevrimiçi ifade ve muhalefet alanlarının açık kalmasının ancak doğalarının değişmesinin önemli olduğunu söylemiştir.

Onun örgütü, çevrimiçi sivil söylemin sağlıklılığını izleyerek, eğitim ve savunuculuk yoluyla çalışmaktadır. Örgüt, ardından politika yapıcılarla diyalog kurmak için kullanılan sosyal medya sağlığı raporları yayınlamaktadır. Genç insanlar çevrimiçi ortamda bilinçli karar verme konusunda eğitilmişlerdir ve siber zorbalık, trol ve ikincil mesajların (yalnızca o fikri destekleyenler tarafından anlaşılabilecek mesajlar – dog-whistling) sebep olabileceği daha ileri tehlikelerinin farkındadırlar.

Çevrimiçi alanı temizlemek için kullanılan baskın yaklaşım genellikle caydırıcılığı veya yalnızca zararlı içeriğin azaltılmasını içermektedir.

Meşru ifade ve muhalefet yollarının engellendiği veya nefret söylemini azaltmak adına internetin topyekûn kapatıldığı -ki uzun vadeli bir çözüm değildir- durumlarda daha ileri tepkiler verilmesi de mümkündür.  

Daha önemli olan ise sağlıklı ifadeye yer veren mekanlar ve yollar yaratmak ve nefrete yol açabilecek bölücü yankı odaları olarak hareket eden toksik alanları medeni alanlara dönüştürmektir.

“İnsanlar doğru bilgiye eriştiklerinde, seslerinin ve meşru şikayetlerinin duyulduğunu hissettiklerinde ve bunlar da anlamlı değişikliklere yol açtığında, medeni olmayan ifadelere daha az duyarlı hale gelirler.” demektedir.

“Gençlerin çevrimiçi olarak en fazla zaman geçirdikleri yerler ile hükümetlerin ve kurumların etkileşime bulundukları yerler temel olarak olarak çok farklıdır ve bu uçurum giderek genişlemektedir. Politika yapıcıların gençlerin etkileşim için kullandıkları yolları es geçmeleri çok doğaldır. Ve ayrıca sağlayıcılar da onlarla nasıl etkileşimde bulundukları konusunda daha sorumlu davranabilirler.”

Hem Sayın Kahne hem de Sayın Kwaje, genç yetişkinlerin diğer herkes kadar, bazen hükümet süreçleriyle ilgili geleneksel akademik içeriğe sınırlı miktarda ilgi gösterdiklerini ancak yasal ve toplumsal meseleler ilgi çekici hale getirildiğinde bu konulara ilgi göstermeye daha yatkın hale geldiklerini vurgulamışlardır.

Kwaje diyor ki “Pek fazla genç her sabah anayasayı okumaz”. “Ancak yine de hayatlarını ilgilendirdiği zaman vergi veya devlet yolsuzluğu hakkında bilgi almakla ilgilenebilirler.”

Bu metin https://en.unesco.org/news/how-can-youth-navigate-sea-disinformation-become-good-digital-citizens adresinde yayınlanan metinden yararlanılarak Türkçeleştirilmiştir.