2020’de Kültür Varlıklarının Kanunsuz İthal, İhraç Ve Mülkiyet Transferinin Önlenmesi Ve Yasaklanması İçin Alınacak Tedbirlerle İlgili Sözleşme 50. Yılını kutluyor.
14 Kasım 1970 tarihli Genel Konferans tarafından kabul edilen bu Sözleşme, kanunsuz transfer ile mücadeledeki diğer ilerlemelere paralel olarak, hırsızlık ve yağmanın önlenmesi ve çalıntı kültürel varlıkların iadesi üzerine uluslararası bir çerçeve sunmaktadır.
Yasal Araçları Güçlendirmek
Bulgaristan, Ekvador ve Nijerya'dan alınan onaylarla Sözleşme 24 Nisan 1972'de yürürlüğe girmiştir. Bu sözleşme, barış zamanında kültürel varlıkların korunması için uluslararası hukukun ilk aracıdır.
Ardından, 1978’de, özellikle 1970 Sözleşmesinin yürürlüğe girmesinden önce meydana gelen olayları kapsamak üzere, yağmalanmış veya kaybedilmiş kültürel varlıkların iadesi ile ilgilenmesi için Kültürel Varlıkların Ait Oldukları Ülkelere İadesinin Teşviki Hükûmetler Arası Komitesi oluşturulmuştur.
Sözleşmenin ilk yılları süresince kanunsuz transferlerin artışı ile karşı karşıya kalındıkça Sözleşmenin önemi artmaya devam etmiştir. Ayrıca, uluslararası iş birliğinin ve Sözleşmeye özgü önleyici tedbirlerin gereklilikleri, Taraf Devletlerin ilgisini uyandırmış ve böylece 1980’de sayıları 43’e yükseltmiştir.
Bir diğer büyük gelişme 1995 yılında Uluslararası Özel Hukukun Birleştirilmesi Enstitüsü (UNIDROIT) Çalınmış veya Kanunsuz Şekilde İhraç Edilmiş Kültürel Varlıklar Sözleşmesi'ni kabul ettiğinde gerçekleşmiştir. UNESCO tarafından talep edilen bu yeni araç, çalınan tüm kültürel varlıkların iade edilmesi gerekliliğini şart koşmaktadır. Buna paralel olarak, 1970 Sözleşmesi de ilerlemeye devam etmiştir. 2000 yılındaki 30. yıl dönümünde 1970 Sözleşmesi, 90 Taraf Devlete sahipti. Bu tür bir bağlılık, Taraf Devletleri daha fazla ülkeyi sözleşmeye taraf olmaya ikna etme konusunda teşvik etmekle beraber, Sözleşmenin uygulanmasına da olanak sağlamakta ve desteklemektedir. 2012 yılında, her yıl toplanan ve dört yıllık bir dönem için seçilen, 18 Taraf Devletten oluşan Sözleşmeye Taraf Devletler Alt Komitesi’nin oluşturulması ile bir adım daha atılmıştır. Alt Komite, Sözleşmenin amaçlarını desteklemekte, iyi uygulamaları paylaşmakta ve kültürel varlıkların kanunsuz transferi ile mücadele için önerilerde bulunmaktadır. UNESCO ayrıca, Sözleşmenin uygulanmasını güçlendirmek için başta Uluslararası Müzeler Konseyi (ICOM), Uluslararası Kriminal Polis Teşkilatı (INTERPOL) ve Dünya Gümrük Örgütü (WCO) gibi diğer uluslararası paydaşlarla da ortaklık yapmaktadır.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi 2015 yılında Irak ve Suriye'den kültürel varlık ticaretini yasaklayan 2199 sayılı kararı kabul etmiştir.
Bu karar, çatışma dönemlerinde, kültürel mirasın kanunsuz transferi yoluyla şiddet içeren aşırılığın finansmanına son verme çabalarının bir parçasıdır. Bunu 2017 yılında, silahlı çatışma durumlarında kültürel mirasın korunmasına adanmış ilk BM kararı olan 2347 sayılı karar izlemiş ve UNESCO'nun kültürel mirasın korunmasında ve 2030 Gündemine katkıda bulunan kültür, diyalog ve sürdürülebilir kalkınmanın teşvik edilmesindeki merkezi rolünü örneklemiştir.
Eğitim ve kültürel iş birliği
Yasal yönleri güçlendiren çalışmalara ek olarak, UNESCO ve paydaşları tarafından birçok pratik araç geliştirilmektedir. Önleme ve bilinçlendirme önlemleri konusundaki bu çabalar kültürel varlıkların yasadışı ticareti ile mücadeleyi sürekli desteklemektedir. Örneğin, Ulusal Kültürel Miras Yasaları Veri Tabanı, Nesne Kimliği formu ve Model İhracat Sertifikası, Devletlere çabalarında yardımcı olacak olan somut girişimlerdir. Ülkelerin kapasitelerini inşa etmelerine, ulusal yasalarını geliştirmelerine ve koleksiyonlarının envanterlerini oluşturmalarına yardımcı olmak için UNESCO, kültürel miras alanındaki ulusal makamlar ve uzmanlarla iş birliği içinde, düzenli olarak ulusal ve bölgesel çalıştaylar düzenlemektedir. Eğitim oturumları genellikle polis ve gümrük kuvvetlerinin katılımını içerir ve bu, katılımcıların oturumlardan daha koordine bir şekilde yararlanmasına olanak sağlar. Bunlar, ayrıca, turistleri ve halkı, edindikleri kültürel nesneler hakkında ihtiyatlı olma ihtiyacı üzerine eğitmekle birlikte müzayede evlerini ve galericileri de göstermeleri gereken özen konusunda eğitmeye hizmet etmektedirler. Birbirine bağlı olan bir dünyada, Taraf Devletler daha fazla bilgi paylaşmakta ve böylece kanunsuz transfer rotalarını ortadan kaldırmak ve kültürel nesnelerin iadesini kolaylaştırmak için uluslararası işbirliğini güçlendirmektedirler. Tüm ülkeler bu hususta endişe duymakta ve kanunsuz transferle mücadele üzerine küresel farkındalıkta önemli bir artış görülmektedir, bu medyaya da yansımaktadır.
Kültürel Varlıkların İadesi ve Alıkoyma Durumunda Geri Verilmesi
Sözleşmenin onaylanmasının kültürel varlıkların iadesi ve alıkoyma durumunda geri verilmesi için katma değeri vardır. Örneğin, 2006 yılında İran İslam Cumhuriyeti, yasadışı kazılardan sonra İran'dan götürülen 5.000 yıllık antika koleksiyonunun iadesi için Londra'daki Barakat Galerisi'ne karşı bir dava açmıştır. Temyiz Mahkemesi 2007'de İran ve Birleşik Krallık'ın 1970 Sözleşmesini onayladığını not etmekle beraber devletlerin kültürel varlıkların yasa dışı hareketini önlemek için birbirlerine yardım etmeleri gerektiğini de kabul etmiştir. Sonuç, gelecekte aynı niteliğe sahip olacak olan davalarda Sözleşme hükümlerinin kullanılmasını mümkün kılan net bir emsal oluşturmuştur.
Kültürel varlığın geri dönüşünün veya iadesinin mahkemede çözülmesi gerekmemektedir. İade hükümlerinin uygulanması, yasa dışı olarak ithal edilen kültürel varlıkların ülke sınırlarına vardıklarında zapt edilmesine de izin verir. Bu şekilde çözülen son iadeler arasında şunlar vardı:
1970 Sözleşmesi'nin 50. yıl dönümü, UNESCO, 140 Taraf Devlet ve birçok ortak ve paydaş için başarılarını kutlamak, daha fazla eylemi teşvik etmek ve Taraf Devletlerin yasadışı transferle mücadele kapasitelerini güçlendirmek için bir fırsattır. Bu yıl, yasal ve operasyonel önlemler ile güçlendirilmiş olan sanat pazarında etik ticaret lehine farkındalık yaratacaktır. Aynı zamanda, Sözleşmenin temel zorlukları değerlendirilirken, gelecek yıllar için istikametin ne yöne olduğu sorusu da ortada olacaktır. 2020'de, UNESCO'nun başlattığı iletişim kampanyası ve dünyanın tüm bölgelerinde düzenlediği etkinlikler, 14 Kasım'da Uluslararası Kültür Varlıklarının Kanunsuz Transferine Karşı Gün'ün Kasım 2020'de kutlanması Almanya'nın Berlin kentinde gerçekleşecek olan Uluslararası Konferans ile sonuçlanacaktır.
Yasal araçlarının sürekli güçlendirilmesi ile UNESCO, Üye Devletlerle etkili uluslararası kültürel iş birliğini teşvik etmeye devam etmektedir. Bu yıl dönümünde, insanlığın kültürel mirasını korumak için harcamış olduğu 50 yıllık ortak çabayı hep birlikte kutlayalım.
Bu metin https://en.unesco.org/news/celebrate-50-years-fight-against-illicit-trafficking-0 adresindeki metinden yararlanılarak Türkçeleştirilmiştir.