Devam eden küresel salgının karşısında dünya çapında binlerce okul, öğretmen ve öğrenci neredeyse bir gece içinde uzaktan öğretim ve öğrenime geçmek durumunda kaldı. Bunların bir kısmı eğitim teknolojileri ve çevrimiçi eğitimin yardımı ile öğrenime başarılı bir şekilde devam ederken birçoğu da bu son yöntemin etkinliğini ve katılım düzeyini sorgulamaktadır.
Yapay zekâ bir süredir eğitim ajandasının radarındaydı. Yapay zekâ uygulamaları, yapay zekâyı daha kişiselleşmiş ve böylece daha etkili hale getirmek için eğitimde inovasyonu teşvik etmeye söz vermişti. Ancak görünen o ki yapay zekâ, mevcut krizde henüz istenen ölçekte uygulanamamaktadır.
Bu röportajda 2019 ICT Ödüllerinin Başkanı Dr. Inge Molenaar bizlere akıllı ve akıllı olmayan teknolojilerin farklarından, mevcut yapay zekâ uygulamalarından ve bu uygulamaların yaratabileceği fırsatlar ve risklerden bahsetmektedir. Dr. Molenaar, Hollanda Radbound Üniversitesi’nde, yapay zekâ ve eğitim alanında uzmanlaşmış bir doktor öğretim üyesidir.
Uyarlanabilir - akıllı ve akıllı olmayan dijital teknolojiler arasındaki farktan daha fazla bahsedebilir misiniz?
Hepimiz çevrimiçi öğrenme ve dijital materyallerin kullanımına geçmiş olsak da birçok öğretmen ve öğrenci, bu tamamen çevrimiçi eğitime aniden geçmeye hazır değillerdi. Uzaktan öğrenme, öğretmenlerin, sınıfta yaptıkları gibi düzenlemeler yapmasına ve öğrencileri desteklemesine her zaman izin vermez. Sonuç olarak, öğrenciler çevrimiçi öğrenme materyallerini çok basit veya çok karmaşık bulabilirler ki bu da katılımın düşmesine ve öğrenme çıktılarının azalmasına neden olur. Uyarlanabilir akıllı öğrenme teknolojileri bu problemlerin aşılmasına yardımcı olabilir.
Bu türden teknolojiler, öğrencilerin performanslarını gözlemleyerek, yeteneklerini öngörerek, ilerlemelerini takip ederek ve gösterecekleri gelişmeyi tahmin ederek dijital öğrenme materyallerini öğrencilerin ihtiyaçlarına göre adapte etmek için algoritmaları kullanırlar. Bu, öğrencilerin kendi hızlarında öğrenmelerine ve aynı zamanda öğretmenin sürekli gözetimine, geri-dönüşüne ve materyalleri düzenlemesine duyulan ihtiyacın azalmasına olanak sağlar.
Uyarlanabilir öğrenme teknolojilerinin aksine, akıllı olmayan birçok dijital öğrenme teknolojisi de mevcuttur. Bu teknolojiler akıllı düzenlemeler yapamaz, öğrencilere direkt geri-dönüş, öğretmenlere ise öğrencilerin ilerlemelerini takip edebilecekleri bir gösterge paneli sağlarlar. Ancak, bunlar öğretmenlerin talimatlarına ek olarak kullanılmak üzere tasarlanmışlardır ve çocuklar bunlarla ayrı olarak çalışırlarken zorlanabilirler.
Bizlere küresel salgın süresinde eğitim uygulamalarında yapay zekânın örneklerini verebilir misiniz?
Biz Hollanda’da uyarlanabilir eğitim teknolojilerini ilkokul ve ortaokul seviyelerinde kullanıyoruz. Bu teknolojiler, materyalleri öğrencilerin ihtiyaçlarına göre ayarlar ve öğretmenlere, öğrencilerinin ilerlemeleri hakkında gösterge panelleri aracılığıyla kapsamlı bilgiler verir. Küresel salgın süresince, evde öğrenme için uyarlanabilir öğrenme teknolojilerine bir takım yeni fonksiyonlar eklenmiştir. Örneğin, entegre iletişim modülleri öğretmenlerin öğrencileri ile direkt konuşabilmelerine olanak sağlar.
Bir diğer seçenek canlı “sanal” dersleri içerir. Canlı derslerde öğretmenler iletişim modülleri aracılığıyla ders anlatırlar. Böylece, öğrenciler dizüstü bilgisayarları aracılığıyla bağlanıp dersleri uzaktan takip edebilir ve öğretmenler her öğrenciye ilave talimat veya geri dönüş sağlayabilir. Bu, öğrenciler birbirlerini fiziksel olarak görmeseler bile sosyal varlığa ve topluluk hissiyatına da olanak sağlar.
Mevcut öğrenme krizi eğitimde akıllı platformlar ve yapay zekâ kullanımını genel olarak artırabilir mi?
Bugün birçok ülke dijital teknolojilerini büyütüyor ancak ben, tüm hükûmetlerin ve okul birimlerinin akıllı olmayan dijital teknolojiler ile uyarlanabilir akıllı teknolojiler arasındaki farkı bilip bilmediğinden emin değilim. Onlar, yapay zekanın bu spesifik durumda ne yapabileceği üzerine ilave yardıma ve açıklamaya ihtiyaç duyabilirler. Okullar için birçok iyi dijital materyal hâlihazırda mevcuttur ancak yapay zekâ olması gerektiği şekilde kullanıldığında evde öğrenimi çok daha fazla geliştirebiliriz.
Aynı zamanda farklı yapay zekâ çeşitleri de mevcuttur. Biliyoruz ki değerlendirme ve öğretim için uyarlanabilir olan öğrenim teknolojileri özellikle popülerdir. Bununla birlikte son dönemde algılama teknolojileri adı verilen ve Ödül uygulamalarını da içeren yeni bir gelişme görmekteyiz. Bu teknolojiler geniş ölçekte kullanılmasa da potansiyelleri yüksektir. Örnek olarak bu yılın ödül kazananları alınabilir. Disleksinin tanısı öğrencinin spesifik bir problem setine (Dytective) ilişkin hataları temel alınarak konabilir ve disleksik öğrencilere, onların okuma becerilerini geliştirmeye yardımcı olacak oyunlar seçmek için kullanılabilir. Ve öğrencilerin yazılarına dayanarak - öğrencilerin fonksiyonel yazma becerileri ölçülebilir (Letrus) ve ayarlanmış uygulama fırsatları ile daha fazla desteklenebilir.
Yapay zekâ COVID-19 krizi esnasında evden öğrenmeye katkı sağlarken bu kriz de aynı zamanda yapay zekânın gelişmesine yardımcı olabilir. Çevrimiçi uyarlanabilir öğrenme teknolojilerinin yardımıyla öğretmenler öğrencilerinin ilerlemesini gösterge panelleri aracılığıyla takip edebilir, düzeltmeler yapabilir ve teknolojinin yapamadığı geri dönüşlerde bulunabilir. Tüm bunlar teknoloji aracılığıyla gerçekleştiği için öğretmenler öğrencilerine yardım ederken yapay zekâyı geliştirecek değerli izler de sağlarlar.
Yapay zekânın eşitsizlikleri artıracağını düşünüyor musunuz?
Eğitimde yapay zekâ uygulamaları eşitsizlikler için hem fırsat hem de risktir. Bir taraftan, bu teknolojiler yalnızca varlıklı ülkelerdeki çocuklar için erişilebilir olmaktadır. Diğer taraftansa akıllı uyarlanabilir teknolojiler öğrencilerin ihtiyaçlarına göre ayarlandıkları için öğrenciler evde öğrenim görürlerken çok daha faydalı olmaktadırlar. Bunun ev ortamı daha az destekleyici olan çocuklar için bile eğitim başarısını artırması mümkündür. Ek olarak, bu, özel eğitim ihtiyaçları olan veya kişiselleştirilmiş eğitime gereksinenler için de büyük bir fırsat sunmaktadır. Bu nedenle, uyarlanabilir öğrenme teknolojilerinin göreli avantajını görmek ve sürdürülebilir olacakları ve gelecekte krizler sırasında evde eğitim almayı destekleyebilecekleri ölçekte erişilebilir olmalarını sağlamak önemlidir.
Bu metin https://en.unesco.org/news/how-could-intelligent-technologies-help-during-pandemic adresinde yayınlanan metinden yararlanılarak Türkçeleştirilmiştir.