Yetmiş altı yıl önce 27 Ocak'ta Sovyet Ordusu Auschwitz-Birkenau'ya girmiş ve dünya görmek istemediği şeylerle karşı karşıya kalmıştır.
Sovyet askerleri, çoğu sonraki günlerde ölecek olan, yaklaşık yedi bin zayıf tutuklu bulmuştur. Nazilerin batıya doğru bir “ölüm yürüyüşüne” katılmaya zorladıktan sonra infaz ettikleri en hasta ve zayıf mahkûmların cesetleriyle karşılaşmışlardır. Ortadan kaldırılmış dosyalar, hasarlı fotoğraflar ve kalan gaz odaları gibi Nazilerin uygulamaya koyduğu acımasız sistemin izlerini ve bu izleri gizlemek için gösterdikleri çabaları da keşfetmişlerdir.
Auschwitz-Birkenau, Soykırım sırasında Nazi Almanyası tarafından kurulmuş en kanlı ölüm merkezi ve en büyük toplama kampı olmuştur. Burada 1,1 milyondan fazla Yahudi ve on binlerce Roman, Polonyalı, Sovyet savaş esiri ve diğer zulüm gören nüfus hayatını kaybetmiştir.
Bugün nefret dolu sesler yükselmeye, gerçekleri inkâr etmeye veya çarpıtmaya devam ederken, Nazilerin yeryüzünden silmeye çalıştığı her bir bireyi hatırlamak evrensel bir sorumluluktur. Yıkılan topluluklar ve kültürleri hatırlamalı; tarihi alanları önemsemeli; Yahudi halkının soykırımına ve diğer Nazi suçlarına yol açan ve herkesin insan haklarını tehdit eden fikirleri yayma girişimlerinden korunulmalıdır.
Uluslararası Yahudi Soykırımı Kurbanlarını Anma Günü, hayatını kaybedenlerin yasını tutma ve bu Soykırımın ortaya çıkmasına izin veren bireylerin ve hükümetlerin seçimleri üzerine düşünme günüdür. Aynı zamanda, nefretin temel nedenlerini ele almak ve gelecekteki zulümleri engellemek için bir tedbir alma ve eyleme geçme çağrısıdır.
Geçmişi hatırlama ve anlama biçimlerimiz geleceğimizi şekillendirecektir. Bu bakımdan UNESCO, Soykırımın nedenleri ve sonuçları hakkında eğitim verme ve çağdaş antisemitizmi önleme taahhütlerinde kararlıdır. Ancak bu şekilde tüm halkların önyargıya karşı direncini güçlendirmek ve Kurumun görevini oluşturan evrensel adalet, diyalog kurma ve dayanışma ilkelerini desteklemek mümkündür.
Bu yıl dönümünde, Soykırımın ortak insanlığımızın temellerini oluşturan değerleri nasıl sarstığı bir kez daha hatırlanmıştır. Tüm Üye Devletleri ve Sivil Toplum Kuruluşlarını, dünyanın vicdanı için bir felaket oluşturmaya devam eden bu eşi benzeri görülmemiş olaylar hakkında eğitimi, belgelemeyi ve araştırmayı teşvik etmek için daha fazla çaba göstermeye çağırıyorum.
Bu metin https://unesdoc.unesco.org/ark:/48223/pf0000375358?posInSet=5&queryId=N-709696b1-5810-45f5-9f28-6d774049f9a6 adresinden alınarak Türkçeye çevrilmiştir.