COVID-19 küresel salgını; yaşama, çalışma ve sosyalleşme şeklimizi değiştirerek dünya genelindeki toplumlar için olumsuz sonuçlar doğurmuştur. Bununla birlikte, hepimiz bu hastalığa karşı savunmasızken, bazıları diğerlerinden daha savunmasız kalmıştır. Örneğin, ırksal ve etnik azınlıklar arasında salgın hâlen, orantısız bir şekilde ağır bir bedel ödetmeye devam etmektedir.
Bu durumu ele almak için, Aralık 2020’de UNESCO, Irkçılığa Karşı Küresel Çağrı’yı kabul etmiştir. “Tehlikeli dezenformasyonun, nefret söyleminin ve belirli etnik kökenlere veya milletlere yönelik şiddetin paralel salgına” yol açtığına dikkat çeken bu Çağrı, toplumlarımızı rahatsız etmeye devam eden ırkçılık ve ayrımcılıkla mücadelenin gerekliliğine vurgulamaktadır.
Şu anda aşılar gelecek için yeni umutlar sunduğundan, sadece sözlerimizde ve inançlarımızda sağlam durmamalı, aynı zamanda bu sözleri yerine getirerek eylemlerimize de yansıtmalıyız.
Bu nedenle, bu uluslararası günde UNESCO, insanlığı sosyal adalet ve eşitlik için ayağa kalkmaya; daha kapsayıcı ve hoşgörülü bir toplum seviyesine ulaşmak, her türlü zenginliği içerecek bağımsız bir toplum inşa etmek amacıyla toplumları ırkçılığa ve ayrımcılığa karşı söyleme kulak vermeye çağırmaktadır.
Bunu tek başımıza gerçekleştiremeyiz: bu küresel çaba, hükûmetlerin, sivil toplumların, akademik ve bilimsel toplulukların, iş sektörünün, paydaşların ve uluslararası kuruluşların taahhüdüne bağlıdır.
Bu süreçte, UNESCO üzerine düşeni yapmaktadır. Bu alandaki uzun geçmişimize dayanarak, bu soruna karşı koyan etkili politika ve uygulamaları belgeleyen, ırkçılık karşıtı bir yol haritası geliştirmekteyiz.
Bu çalışma, söz konusu kriterleri belirlemek ve onlardan öğrenmek, yasaların ve kurumların önyargısız olmasını sağlamak ve pozitif ayrımcılık yapmak anlamına gelmektedir. Örneğin Küresel Vatandaşlık Eğitimi ve kültürlerarası diyalog yoluyla, zihniyetleri değiştirerek bu soruna dair anlayışı artırabilir, Yapay Zekânın Etiği Üzerine bir Öneri geliştirerek, önyargıları çevrim içi ortamda ortadan kaldırabiliriz. Aynı zamanda, köle ticareti ve kölelik üzerine araştırma ve eğitimi destekleyerek karşılıklı anlayış, uzlaşma ve iş birliğini ilerletebiliriz.
Bu çabaları canlandırmak için 22 Mart 2021’de ortaklarımızı bir araya getirmek ve bu soruna yönelik görüş alışverişinde bulunmak ve çözüm paylaşmak için bir alan sağlamak üzere Irkçılığa ve Ayrımcılığa Karşı Küresel Forum düzenlenecektir.
Çünkü farklılık bir zenginlik, güç kaynağıdır. İnsanların ve insan uygarlıklarının çeşitliliği dünyayı daha güzel kılan şeydir. Mali’den Amadou Hampâté Bâ’nın sözleriyle, “Tekdüze bir dünya ne kadar sıkıcı ve tekdüze olurdu, herkesin aynı kumaştan kesildiği, aynı şekilde düşündüğü ve yaşadığı bir dünya! Başkalarının içinde keşfedecek hiçbir şey olmadan kendimizi nasıl zenginleştirebiliriz?”
Bu yazı https://unesdoc.unesco.org/ark:/48223/pf0000375965?posInSet=3&queryId=N-493db9de-c0b6-44b1-b50a-236a266cc700 adresinde yer alan metinden faydalanılarak Türkçeleştirilmiştir.