Gazetecilerin en önemli rollerinden biri gerçeği gün ışığına çıkarmaktır. Bu rol, gerçekleri tanımlamayı, derlemeyi ve doğrulamayı ve ardından anlamlarını doğru bir şekilde raporlamayı içerir; bu, gazetecileri benzersiz ve önemli bir konuma yerleştiren bir taahhüttür. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres’in sözleriyle, “iktidara gerçeği söylemek” onların işidir.
Ancak pek çok gazeteci için gerçeği söylemenin bir bedeli vardır. Gerçek ve güç her zaman el ele gitmez. 2006-2020 yılları arasında dünya çapında yaklaşık 1.200 gazeteci, görevi başında öldürülmüştür. Birçoğu çatışmaları takip ederken hayatını kaybetmiş, ancak daha da fazlası çatışma durumları dışında; yolsuzluk, insan ticareti, siyasi yanlış uygulamalar, insan hakları ve çevre ihlalleri gibi konuları araştırma sürecinde öldürülmektedir.
Gazetecilerin karşılaştığı tek risk ölüm değildir. Basına yönelik saldırılar, tehdit, adam kaçırma, tutuklama, hapis veya taciz (hem çevrim içi hem de çevrim dışı) şeklinde olabilmekte ve özellikle kadınları hedef almaktadır.
Daha fazlasını yapabiliriz ve yapmalıyız. Yaklaşık 10 vakadan 9’unda bu suçların failleri cezasız kalıyor. Gazeteciler, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 19. Maddesinde belirtilen temel ifade özgürlüğü hakkının korunabilmesi için esastır. Gazetecilere yönelik saldırılar cezasız kaldığında hukuk sistemi ve güvenlik çevreleri herkesi başarısızlığa uğratmıştır.
Devletlerin bu nedenle gazetecileri koruma ve onlara karşı işlenen suçların faillerinin cezalandırılmasını sağlama yükümlülüğü vardır. Özellikle hâkimler ve savcılar, cezai kovuşturmaların hızlı ve etkili şekilde teşvik edilmesinde önemli bir role sahiptir. Bu amaçla son yıllarda UNESCO; hâkimler, savcılar ve avukatlar dâhil olmak üzere yaklaşık 23.000 adli görevliye eğitim vermiştir. Eğitim; ifade özgürlüğü ve gazetecilerin güvenliği ile ilgili uluslararası standartları kapsamakta ve cezasızlık konularına özellikle odaklanmaktadır.
UNESCO, farkındalığı artırmak ve bu eylemleri desteklemek için her 2 Kasım’da Uluslararası Gazetecilere Karşı İşlenen Suçların Cezasızlığının Sona Erdirilmesi Günü’nü kutluyor. Bu yıl #EndImpunity kampanyamız, gazetecilerin gerçeği ortaya çıkarma arayışlarında karşılaştıkları belirli risklerden bazılarını vurguluyor. Bu gün, herkesi kampanyaya katılmaya davet ediyorum. Ayrıca tüm Üye Devletleri ve uluslararası ve sivil toplum kuruluşlarını gazetecilerin güvenliğini garanti altına almaya ve cezasızlığın sona erdirilmesi için güçlerini birleştirmeye çağırıyorum.
Bilgiye erişimi ve ifade özgürlüğünü ancak medya çalışanlarına karşı işlenen suçları soruşturarak ve kovuşturarak garanti edebiliriz. Sadece gerçeğin konuşulmasına izin vererek toplumlarımızda barışı, adaleti ve sürdürülebilir kalkınmayı ilerletebiliriz.
Bu yazı https://unesdoc.unesco.org/ark:/48223/pf0000379587_eng?posInSet=2&queryId=N-4a8034c7-a1ef-453e-a227-5e7c5eafda2f adresinde yer alan metinden faydalanılarak Türkçeleştirilmiştir.