Jeoçeşitlilik doğanın canlı olmayan kısmı – mineraller, fosiller, topraklar, dağlar – ve bu özellikleri şekillendiren jeolojik süreçlerdir. Biyoçeşitliliğin sessiz ortağı olup canlı ve cansız dünyalar arasındaki karmaşık bağlantıları anlamamıza yardımcı olmaktadır.
Bu nedenle jeoçeşitlilik; gıda üretimi, su yönetimi ve enerji üretiminin temelini oluşturmaktadır. Aynı zamanda ‘yeşil’ geçişin merkezindedir: Akıllıca kullanıldığında, maden kaynakları sürdürülebilir bir gelecek için tüm ön koşullar olan kalkınmayı karbondan arındırırken zenginlik ve istihdam yaratabilecektir.
Jeolojik süreçleri anlamak; geçmişi keşfetmek, şimdinin tadını çıkarmak ve öngörülemeyen bir geleceğe hazırlanmak için gereklidir. Jeoçeşitlilik 65 milyon yıl önce dinozorların ölümüne yol açan asteroit çarpması gibi yıkıcı olayların yanı sıra dünya tarihinin farklı dönemlerinde iklim değişikliğinin etkisini bize öğretebilecektir.
Bu nedenle UNESCO, 46 ülkedeki 177 UNESCO Küresel Jeoparkımızdaki benzersiz manzaralar ve aynı zamanda birçok Biyosfer Rezervi ve Dünya Mirası Alanlarımız aracılığıyla jeolojik mirasımızın çeşitliliğini teşvik etmeye ve korumaya kendini adamıştır. UNESCO tarafından korunan bu alanlar artık Dünya yüzeyinin %6’sını kaplamaktadır.
Yer bilimleri yetkisine sahip tek Birleşmiş Milletler organı olan UNESCO, Uluslararası Jeobilim Programı aracılığıyla gezegenin mineral kaynaklarının daha iyi ve daha adil kullanımını teşvik etmek amacıyla son 50 yılını uluslararası işbirliği için adamıştır.
Bu yıl, Jeobilim Programı 92 ülkede 379 proje lideri ile 60’ın üzerinde ortak projeyi desteklemektedir. Dünya çapında daha erişilebilir ve kapsayıcı bilim için 61 proje liderinden 23’ü Afrika ülkesinden ve bu proje liderlerinin de %42’si kadınlardan oluşmaktadır.
Şimdi UNESCO, her yıl 6 Ekim’de Uluslararası Jeoçeşitlilik Günü’nü kutlayarak bu çabalarını artırmaktadır. 2021 Genel Konferans kapsamında 193 Üye Devletin aldığı karar doğrultusunda, bu yeni etkinlik biyoçeşitlilik, jeoçeşitlilik, kültür ve tarih arasındaki yakın ilişkiyi kutlayarak “doğanın sahnesi” konusunda farkındalık yaratacaktır.
Nitekim jeoçeşitlilik, tüm gezegeni etkileyen insan refahı, sürdürülebilirlik ve dünya mirasının korunması konularında temel bir rol oynamaktadır. Bu Uluslararası Gün’de UNESCO, uluslararası toplumu jeolojik bilimlerin potansiyelini harekete geçirmeye ve tanıdık manzaraları yeni gözlerle görmeye çağırıyor.
Bu yazı için https://unesdoc.unesco.org/ark:/48223/pf0000382962?posInSet=4&queryId=N-fa6b77db-fa1c-4a53-9d40-7372e98882c9 adresinde yer alan metinden faydalanılmış, yazının Türkçe çevirisi yapılmıştır.