Dünya Sanat Günü, insanlığın bütün sanatlara tüm çeşitliliğiyle ne kadar ihtiyacı olduğunu hatırlatmak için bir fırsat sunmaktadır.
Parçalanmış ve bölünmüş bir dünyada, ortak duygular aracılığıyla bizi bir araya getirmek ve karşılıklı saygı ve anlayışı geliştirmek için sanata ihtiyacımız bulunmaktadır.
Endişe verici bir hızla bozulan çevremizle yeni bir ilişki kurmak için sanatçıların yaşayan dünyayı ele almalarına da ihtiyacımız var. Nijeryalı şair Ben Okri, iklim değişikliği karşısında hem ufukta beliren şeyin ciddiyetinin hem de gerçekte güçsüz olmadığımızın, halen bu konuda bir şeyler yapılabileceği gerçeğinin farkına varmamız için yeni bir sanata ne kadar ihtiyacımız olduğunun altını çizmektedir.
UNESCO, dünya çapında kültür ve sanat uygulamalarını teşvik etmek için sanatçılar ve kültür profesyonelleri ile yaptığı çalışmalara bu zihniyetle yaklaşmaktadır. Kültürel girişimciliği ve yaratıcı endüstrileri teşvik eden projeleri finanse etmekte ve özellikle kırılganlıklarını artıran kriz ve acil durumlarda sanatçılara yardımcı olmak için harekete geçmektedir. Ayrıca, UNESCO Üye Devletlerine, sanatçıların statüsünü ve onların bakış açısını dikkate alan iddialı kültürel kamu politikalarının geliştirilmesinde de yardımcı olmaktadır.
Bu bağlamda, geçen yıl benzeri görülmemiş bir uzlaşma ortaya çıkmıştır. UNESCO tarafından Eylül 2022’de Meksika’da düzenlenen UNESCO Dünya Kültürel Politikalar ve Sürdürülebilir Kalkınma Konferansı MONDIACULT’da, 150 Üye Devlet kültürü küresel bir kamu malı olarak destekleme ve uluslararası toplumun 2030 sonrası kalkınma gündeminde kendi başına belirli bir hedef olarak dâhil edilmesi sözünü vermişlerdir.
Sanat ve kültürü desteklemek, yaratıcılığa ve çeşitliliğine uygun koşulları garanti altına almak demektir. Bu nedenle, Kültürel İfadelerin Çeşitliliğinin Korunması ve Geliştirilmesine İlişkin 2005 Sözleşmesi uyarınca, sansür veya yıldırma olmadan sanatı icra etme hakkı; sanatçılar için hareket ve örgütlenme özgürlüğü, sanatsal faaliyetler için adil ücret alma hakkı ve özellikle dijital çağda sanatçıların sosyal ve ekonomik haklarının korunması gibi sanatsal özgürlükleri korumaya ve geliştirmeye devam etmeliyiz.
Sanatın ifade edilmesine izin vermek aynı zamanda toplulukların yaratıcılıklarının kayıtlarından, yaratıcı hazinelerinden mahrum kalmamalarını böylelikle geçmişlerinden ve kimliklerinden kopmalarını önlemek anlamına gelmektedir. Bu, UNESCO’nun yasadışı kültürel varlık trafiğiyle mücadele çabalarının amacını oluşturmaktadır.
Son olarak, sanat ve kültürün gücünü savunmak, sanat ve kültür sevgisini genç nesillere aktararak yenilenmesine izin vermek demektir. Bu nedenle UNESCO, bu yılın sonlarında Abu Dabi’de yapılacak büyük bir dünya konferansında son haline getirilecek olan kültür ve sanat eğitimi için ilk küresel çerçevenin oluşturulmasına destek vermektedir.
Bu uluslararası günde UNESCO, sanatın toplumlarda barışı inşa etmede ve geleceğe yönelik umutları yeşertmede oynadığı rolü hatırlatmaktadır ve tüm Üye Devletlerin sanatçılarını desteklemek için bir taahhütte bulunmaya çağırmaktadır.
Bu yazı https://unesdoc.unesco.org/ark:/48223/pf0000385095_eng?posInSet=1&queryId=N-354b0ac0-768b-4652-bae6-c395c2f8e3d8 adresinde yer alan metinden faydalanılmış, yazının Türkçe çevirisi yapılmıştır.