UNESCO Türkiye Millî Komisyonu
UNESCO Türkiye Millî Komisyonu

UNESCO Türkiye Millî Komisyonu

UNESCO Türkiye Millî Komisyonu

Duyuru

UNESCO Genel Direktörü Audrey Azoulay’in Uluslararası Barış İçinde Birlikte Yaşama Günü’ne Dair Mesajı

16.5.2023

Dünyanın dört bir yanında çatışmaların patlak verdiği bir dönemde, Uluslararası Barış İçinde Birlikte Yaşama Günü bize barışın kırılganlığını hatırlatmaktadır. Bu yüzden barışı asla hafife alamayız ve onu geliştirmek için her zaman çalışmalıyız.

Barış kültürünü inşa etmek, korkunç bir savaşın ardından eğitim, bilim, bilgi ve kültür gibi küresel kamu malları aracılığıyla insanlığın entelektüel ve ahlaki dayanışmasını teşvik etmek amacıyla kurulmuş olan UNESCO’nun asıl kuruluş amacı da bu sebeptendir.

UNESCO, Ukrayna ve Yemen’de olan çatışmaların ortasında bile insanların barışçıl bir gelecek umudu taşıyabilmeleri için bu küresel kamu mallarını korumaya çalışmaktadır.

Eğitim, kültür ve miras aynı zamanda Irak’ta Musul’un yeniden ayağa kaldırılmasının da odak noktasını oluşturmaktadır. UNESCO, birkaç yıldır kentin sadece tarihi mirasını değil, aynı zamanda sosyal, kültürel ve eğitim dokusunu da restore etmek için çalışmaktadır. Al-Hadba minaresi ve Al-Saa’a kilisesinin yeniden inşası tamamlanmak üzere olması bu hırpalanmış şehrin şimdi barış kültürünü teşvik ederek kendine geldiğinin bir göstergesidir.

Ancak bu kriz ve çatışmaların ötesinde, bir bütün olarak toplumlarımızda barışın temellerini güçlendirmeliyiz.

Çünkü iklim değişikliğinden teknolojik devrime, eşitsizliğin artmasından nefret ve ayrımcılığın yeniden güçlenmesine kadar barışa yönelik tüm tehditler gibi çatışmalar da sadece toplumun dokusunu değil, tüm uluslararası toplumu kapsayan kolektif çözümlerle çözülebilir.

Örneğin, teknolojik devrimin bir arada yaşamaya yönelik tehditleriyle başa çıkabilmek için UNESCO Üye Devletleri 2021 yılında Yapay Zekâ (AI) Etiğine İlişkin Tavsiye Kararını kabul etmiştir. Bu Tavsiye Kararı Yapay Zekâdaki ilerlemelerin bölünmeyi, eşitsizliği ve önyargıyı körüklememesini, bunun yerine insan haklarına ve barışa hizmet etmesini sağlamaya yardımcı olan etik bir pusula sunmaktadır.

UNESCO da bu perspektiften hareketle, örneğin Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Önceliği vasıtasıyla kadın erkek eşitliğini güçlendirmek ve ayrımcılıkla mücadele etmek için yetki alanındaki çabalarını iki katına çıkarmaktadır.

Örneğin, UNESCO’nun “Köleleştirilmiş Halkların Rotaları” projesinin amacı, nefret ve ırkçılığın köklerini tarih boyunca izleyerek bunlarla mücadele etmektir. Özellikle Afrika’da, Senegal’deki Gorée Adası gibi birçok dünya mirası alanı, köle ticaretinin fiziksel hatırlatıcılarıdır.

Bu gün bize, her birimizin kalıcı bir değişim için nasıl ortak bir çabanın parçası olabileceğimizi düşünme fırsatı vermektedir. Zira İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin hazırlanmasında ve kabul edilmesinde önemli bir rol oynayan Amerikalı devlet kadını Eleanor Roosevelt'in sözleriyle “Barış hakkında konuşmak yeterli değil. Buna inanmak gerekir. Ve buna inanmak yeterli değil. Kişinin bunun üzerine çalışması gerekir.”

Bu sözler bugünün ve daha genel anlamda UNESCO’nun çalışmalarının anlamını özetlemektedir.

Bu yazı için https://unesdoc.unesco.org/ark:/48223/pf0000385361_eng?posInSet=10&queryId=N-52e8792c-bfb1-4548-b870-db2ee3012e66 adresinde yer alan metinden faydalanılmış, yazının Türkçe çevirisi yapılmıştır.