Yaşayan dünya ile ilişkimizi yeniden düşünmemizi gerektiren kritik bir dönüm noktasında bulunuyoruz. Düşüncelerimizde, ister insan, ister hayvan, ister bitki ya da bakteri olsun, tüm canlıların tek bir temel kaynağa –ışığa- dayandığını hatırlamamız çok önemlidir.
Uluslararası Işık Günü, ışığın fiziksel, sosyal ve sanatsal kullanımlarını kutlamakta ve ışığın daha iyi anlaşılmasını teşvik etmeyi amaçlamaktadır.
Işık olmasaydı, gezegenimiz soğuk ve çorak bir yer olurdu. Çünkü ışığın olduğu yerde genellikle bol miktarda yaşam alanı bulunmaktadır.
Ancak ışık insanlık için çok daha fazlasını temsil etmektedir. Işık bilgiyi de beraberinde getirir çünkü ışık dünyayı görmek ve anlamak için bir mercek görevi görmektedir.
UNESCO himayesinde kurulan Orta Doğu’da Deneysel Bilim ve Uygulamalar için Uluslararası Sinkrotron Işık Merkezi’nin (SESAME) de gösterdiği gibi, gözlemlemek ve anlamlandırmak tüm farklılıkları ve sınırları aşan insani bir ihtiyaçtır. SESAME, Orta Doğu ve ötesinden gelen araştırmacıların ışığın özelliklerini incelemesini ve birlikte çalışarak insanlığın ilerlemesine katkıda bulunmalarını sağlamaktadır.
Einstein’dan bu yana ışık, aynı zamanda insanoğlunun son ve nihai sınırı olan uzay ve zamanın metafiziksel bir deneyimini oluşturmuştur.
Bu yüzden bilimin alanları ne kadar dinamik olursa olsun, Homo sapiens için ışık yalnızca bilgiye açılan bir kapı veya bilgi kaynağı değildir. Işık aynı zamanda insan deneyiminin tam kalbini, yani duygularımızı, hislerimizi ve belli bir şiir duygusunu da temsil etmektedir. Işığın tüm sanat dallarında ön planda olmasının nedeni bu sebepten ötürüdür. Örneğin, ressamlar ışığın sırlarını çözmeye çalışırken, zanaatkârlar da konumlandırma, yansıtma ve filtreleme yoluyla onu kullanmaya çalışmışlardır. Böylelikle ışık sanatçı rolünü üstlenerek manzaralarımıza renk, gölge ve pastel tonlar yaymaktadır.
Işık, UNESCO’nun görev alanındaki tüm bileşenlerin kesişme noktasındadır. Bilimi daha açık hale getirmekten ve özellikle kadınlar için araştırma kariyerlerini teşvik etmekten, eğitime, kültürel çeşitliliğe ve mirasın çeşitliliğine aynı zamanda bilginin ulaşılabilirliğine yönelik taahhütlerde bulunmaya kadar, UNESCO’nun çabalarının tümü tek bir vizyonu paylaşmaktadır: daha parlak bir gelecek.
Ve insanlık için, eğitim, kültür, bilim, bilgi ve insanlığın ortak birikimlerini birleştirmek, ışığın sadece daha parlak değil, aynı zamanda daha sürdürülebilir bir gelecek yaratma amacını oluşturmaktadır.
Bu yazı için https://unesdoc.unesco.org/ark:/48223/pf0000389688?posInSet=1&queryId=N-1e03fecf-1ced-4628-980c-0f43f391974b adresinde yer alan metinden faydalanılmış, yazının Türkçe çevirisi yapılmıştır.