Her yıl, Dünya Yerli Halkları Günü'nde, dünya çapında yaklaşık 476 milyon yerli halkın sesine kulak veriyor ve sürekli değişen dünyada onların haklarını, geleneklerini ve yaşam tarzlarını koruma konusundaki kararlılığımızı bir kez daha vurguluyoruz.
Bugün, dünya çapındaki yerli halklar, yapay zekâ (AI) ve dijital teknolojileri kullanarak topraklarını haritalandırıyor, dillerini belgeliyor, iklim bozulmasının etkilerini izliyor ve yeni kültürel ifade biçimleri yaratıyor.
Yapay zekâ, atalardan gelen bilginin aktarımını geliştirme potansiyeline sahiptir. Ancak, etik ve kapsayıcı bir şekilde gelişmesini sağlayacak önlemler alınmazsa, dijital dışlanmaya neden olma, zararlı önyargıları pekiştirme ve yerli dilleri bozma riski taşımaktadır.
Bu nedenle, bu yılki kutlama “Yerli Halklar ve Yapay Zekâ: Hakları Savunmak, Geleceği Şekillendirmek” teması altında gerçekleştirilmektedir. Bu tema, yapay zekâ ve dijital teknolojilerin hem vaatlerini hem de tehlikelerini ele alırken, bu araçların dijital çağda yerli halkların yaşam tarzlarını ve kendi kaderlerini tayin etme haklarını desteklemesini sağlamanın gerekliliğini vurgulamaktadır.
Dünyanın ekolojik açıdan en zengin ve kültürel açıdan en önemli bölgelerinin koruyucuları olan Yerli Halklar, birçok UNESCO Dünya Mirası Alanı, Biyosfer Rezervi ve Küresel Jeoparkın korunmasında önemli paydaşlardır. Kurumumuz, yerli halkların topraklarının ve su yollarının yönetimine yapay zekâ ve dijital teknolojileri entegre etmelerine destek olmak için çalışmaktadır. Bu çalışmalar, Tanzanya'daki yerli iz sürücülerinin geleneksel uygulamalarını yaban hayatı verilerine dönüştürmelerine yardımcı olmaktan, Çad'daki göçebe toplulukların geleneksel ve yapay zekâ hava tahminlerini birleştirerek güçlendirilmesine kadar uzanmaktadır.
Bu arada UNESCO, bu teknolojilerin yarattığı dijital dışlanma, suistimal ve önyargı gibi tehditleri ele almak için kararlı adımlar atmaktadır. 2021 yılında kabul edilen Yapay Zekâ Etiği Tavsiye Kararı, politika yapıcıların tasarım sürecinin her aşamasında yerli halkların sesini dinlemelerini ve veri egemenliğini korumalarını sağlamaya devam etmektedir.
Ancak, bilgi çağında yerli halkların seslerinin duyulmasını sağlamak, tek başına üstesinden gelinemeyecek kadar önemli bir sorundur. Bu nedenle UNESCO, bu yılın başlarında Bangladeş'te dil uzmanları, politika yapıcılar ve gençleri bir araya getirerek dijital dışlanma, dil kaybı ve kaynak kıtlığı sorunlarını ele almıştır. Yapay zekâ hayatımızın her alanında giderek daha fazla yer edinirken, yerli halkların haklarını korumak ve seslerinin duyulmasını sağlamak için Yerli Diller On Yılı çerçevesinde uluslararası işbirliği çağrısı yapmaya devam etmekteyiz.
Toplulukları ve onların bilgilerini geride bırakan hiçbir gelecek sürdürülebilir değildir. Bu Uluslararası Gün'de UNESCO, dijital çağda hep birlikte yol alırken, dünya çapında Yerli Halkların bilgilerini ve haklarını korumaya ve desteklemeye olan bağlılığını yenilemektedir.
Bu yazı için https://unesdoc.unesco.org/ark:/48223/pf0000394976?posInSet=18&queryId=N-ab1342ba-79e0-4ac2-8fce-523858fe5495 adresinde yer alan metinden faydalanılmış, yazının Türkçe çevirisi yapılmıştır.