Her yıl 16 Mayıs'ta Uluslararası Barış İçinde Birlikte Yaşama Gününü kutluyoruz.
Çatışmaların çoğaldığı, fikirleri ve toplumları kutuplaştırdığı bir dönemde, bu gün bize tam da barış ufkunun uzak göründüğü zamanlarda toplumsal uyumu geliştirmek için durmaksızın çalışmamız gerektiğini hatırlatmaktadır.
Barış içinde bir arada yaşamayı teşvik etmek, her şeyden önce geçmişte yaşanan zulümleri bellekte tutmak anlamına gelmektedir. Gerçekten de, günümüz şiddet ve nefretinin köklerine inebilmek için, nefretin yol açabileceği ölümcül sarmalı hatırlamanınve başkalarına saygının barışın temellerini atmanın ön koşulu olduğunu unutmamak gerekmektedir.
UNESCO, 2015’ten bu yana soykırım ve katliamların tarihine ilişkin bilinç kazandırmak amacıyla Uluslararası Bir Program yürütmekte; 24 ülkeden eğitim liderlerini eğiterek geçmişteki zulümlerin bilgisini gelecek nesillere aktarmalarını desteklemektedir. Ocak ayında, bu taahhüdümüz doğrultusunda, Kurumumuz Auschwitz-Birkenau’nun kurtarılışının 80. yıl dönümünü anmak üzere bir dizi etkinliğe ev sahipliği yapmıştır. Deneyimlerini paylaşabilecek soykırımdan kurtulanların sayısı her geçen gün azalırken, bu çabalarımızda sanatın evrensel diline de başvurabiliriz. Ünlü Fransız-Polonyalı sanatçı Shelomo Selinger, kavrayışa meydan okuyan dehşetler hakkında evrensel farkındalık yaratmaya yardımcı olmak amacıyla UNESCO'ya Shoah ve Désir de Liberté adlı iki sanat eserini bağışlamıştır.
Başkalarıyla barış içinde yaşamak aynı zamanda farklılıkları engel değil, güç olarak kabul etmek anlamına gelmektedir. Kurumumuz bu vizyonu desteklemek üzere kültürlerarası diyalog konusunda Kültürlerarası Diyaloğun Değerlendirilmesi ve Konuşmamız Gerekiyor gibi raporlar yayınlamıştır. Araştırmalarımızı eyleme dönüştürerek kısa bir süre önce Barış için Gençlik: UNESCO Kültürlerarası Liderlik Programını başlattık. UNESCO Kültürlerarası Liderlik Programı, eğitim, hibe ve toplum projeleri yoluyla dünyanın dört bir yanındaki genç liderleri güçlendirmeyi amaçlamaktadır.
UNESCO ayrıca okul kitaplarındaki ırkçı temelli kalıp yargıların ortadan kaldırılması ve barış içinde bir arada yaşamanın temelini oluşturan değerlerin teşvik edilmesi konusunda da kararlıdır. Eğitim uzmanlarına hümanizm ve başkalarını kabullenme değerlerinin genç nesillere nasıl aktarılacağı konusunda açık tavsiyelerde bulunan Irkçılığı Açığa Çıkarmak: Eğitim Materyalleri için Kılavuz İlkeler başlıklı 2024 yayınımızın amacı da budur.
Son olarak, Kurumumuz 2024 yılında “Irkçılık ve Ayrımcılığa Küresel Bakış” başlıklı Raporu yayınlamıştır. Bu rapor, veriler ve analizler aracılığıyla, barış içinde yaşamaya yönelik bu tehditlerin yaygınlığını ve doğasını vurgulamaktadır. Ayrıca, 2023 yılında kurulan UNESCO Irkçılık ve Ayrımcılıkla Mücadele Yetkilileri Ağı, uzmanların dünya çapında ayrımcılığı önlemek ve ırkçılıkla mücadele etmek için yenilikçi, pratik ve işbirliğine dayalı yolları paylaşmaları için gayri resmi bir platform sağlamaktadır.
UNESCO, bu Uluslararası Barış İçinde Birlikte Yaşama Gününde diyaloğun anlaşmazlığa üstün geldiği, saygının nefrete galip geldiği ve birliğin bölünmeyi aştığı bir dünya inşa etme kararlılığını bir kez daha vurgulamaktadır.
Bu yazı için https://unesdoc.unesco.org/ark:/48223/pf0000393737?posInSet=29&queryId=N-a6dd0f2a-fc29-4a38-a204-8dcdba57115a adresinde yer alan metinden faydalanılmış, yazının Türkçe çevirisi yapılmıştır.