Dünya Sağlık Örgütü tarafından (World Health Organisation-WHO) 11 Mart 2020 tarihinde koronavirüs (Covid-19- yeni coronavirüs) hastalığı küresel salgın olarak ilan edilmiştir. İlk olarak Çin’in Vuhan Eyaleti’nde deniz ürünleri ve hayvan pazarında bulunanlarda aralık ayının sonlarında (2019) tespit edilmiştir. Daha sonra insandan insana bulaşarak Vuhan başta olmak üzere Hubei eyaletindeki diğer şehirlere ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin diğer eyaletlerine ve diğer dünya ülkelerine yayılmıştır.
Türkiye’de ilk koronavirüs vakası 10 Mart tarihinde görülmüştür. 65 yaş üstü ve kronik hastalara sokağa çıkma yasağı, seyahat sınırlaması ve "gönüllü karantina" önlemleri uygulanmıştır.
İnsanlık tarihi boyunca farklı amaçlar için savaş verilen ve bütün insanlık için bilinen tek ortak yaşam alanı olan dünyada, bu kez “görünmeyen ortak düşman”la savaş gerçekleşiyor. Geliştirdiği uygarlığın peşinde koşmaktan varlığının amacını/anlamını, sevdiklerinin yanında olmayı, “an”ı yaşamayı unutan insan, mikron büyüklüğünde bir virüs aracılığıyla, bedenine ve düşünmeye odaklandı, varlığının farkına vardı. Sağlık ve bedenin, var olmanın temeli olduğunu idrak eden modern insanın, dil/din/ırk/ekonomi/coğrafya gibi kriterleri şeffaflaştıran Covid-19 adlı bu saldırıdan/saldırgandan aldığı hasar, hem bedenini hem de ruhunu olumsuz etkiledi: