İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi; insanlığın özgürlük, adalet ve haysiyet için ebedi özlemini içermektedir. Beyanname bütün insanların ve ulusların barış içinde ve dolu dolu yaşamaları için sadece tek bir kültürün veya geleneğin değil, bütün insanlığın ortak temelidir. Bu sene, dünya uluslarının bir araya gelerek insanın doğasından gelen, vazgeçilemez ve evrensel insan haklarına dair bu geniş seti tanımlamasının yetmişinci yılını kutluyoruz.
Bu hakların birçoğu UNESCO’nun kuruluşundaki “tarafsız bilgi ve özgürce fikir alışverişine yönelik sınırsız uğraşı sağlamak adına herkes için eğitimde bütün ve eşit fırsatlar” sözüne temel sağlamaktadır. Amacımız; eğitim, bilim, iletişim ve kültür aracılığıyla erkek ve kadınların zihninde barış ve insani değerleri inşa etmektir. Bu amaç, uluslararası toplum tarafından benimsendiği gün kadar, dünyanın iki yıkıcı dünya savaşının enkazı ve travmasından kendini tekrar inşa etmeye çalıştığı bu günlerde de önemlidir.
Çalışmalarımız, özellikle geride kalan kadınlar ve kız çocukları için, eğitim fırsatlarına erişim hakkını genişletmektedir. Göçmenler ve mültecilerin haklarına dikkat çekmek üzere iki yeni Küresel İşbirliği Paketinin benimsenmek üzere olduğu şu anda, UNESCO da bu nüfuslara eğitim haklarının genişletilmesi için çalışmalarını sürdürmektedir.
İfade özgürlüğü hakkını savunuyoruz, gazetecilere karşı olan saldırıları kınıyoruz ve internetin özgür diyaloglar için bir yer olarak kalması için çalışıyoruz. Herkesin bilimsel ilerlemeler ve bunun uygulamalarının faydalarından yararlanması gerekiyor. Suya erişim hakkı ve sağlık hizmetleri ile yaşam alanlarını koruyan temiz bir okyanus insan hakları için vazgeçilemez bir öneme sahiptir ve ana önceliklerimizden bir tanesidir. UNESCO ayrıca, ortak mirasımız olan temel kültürel özgürlükler ile insanlığımızın nihai tecellisi olan ifadenin modern biçimlerini korumakta ve teşvik etmektedir.
Maalesef, insan hakları bir kere daha tehdit altındadır. Dünya genelinde insan haklarının, insanlıktan çıkaran klişeler ve hoşgörüsüz iletişimlerin yükselişi ile nasıl kolayca kenara atıldığını görüyoruz. Çatışma, şiddetli aşırıcılık ve doğal afetler kaosa yol açarak toplumdaki en kırılgan grupların haklarını küçümseyebilir. Artan teknolojiler, kısmen yapay zekâ, insan haklarına tamamen saygılı geliştirilmezse potansiyel tehlike barındırmaktadır. Geçtiğimiz yetmiş yılda kat edilen yolun farkında olmalıyız, böylece UNESCO bu sorunlarla mücadelede uluslararası öncü fikir laboratuvarı rolünü devam ettirecektir.
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin öncü yazarların biri olan Eleanor Roosevelt, “Sadece bir birey olma hakkınız değil, bir birey olma zorunluluğunuz var. Eğer bunu yapmazsanız hayatta herhangi bir kayda değer katkınız olamaz” demiştir. Bu önemli yıldönümünde, her birimiz bu haktan faydalanarak herkes için insan haklarına katkı vermeliyiz.
*Bu metin https://unesdoc-beta.unesco.org/ark:/48223/pf0000266276 adresinden alınarak Türkçeleştirilmiştir.