Dilin farklılıklar karşısında birliştirici gücünün altını çizerek, Octavio Paz, Nobel Edebiyat ödülünü aldıktan sonra şunları söylemiştir: ‘Diller, ulus diye adlandırmış olduğumuz siyasi ve tarihi varlıkları aşan muazzam gerçekliklerdir.’
Uluslararası Anadil Günü’nün bu yirmi ikinci yılında, tüm dillere adanmış bir gün olarak, UNESCO ana dillerin birleştirici gücünü vurgulamak istemektedir. Konuşmacılarını bir araya getirerek, ortak bir bağlamda ilerlemelerini sağlayarak, anadiller sosyal bütünleşmeye, yenilikçiliğe ve hayal gücü gelişimine destek olmaktadır. Ayrıca anadiller kültürel çeşitliliğe hayat verirken aynı zamanda barış aracı olarak hizmet etmektedirler.
Bunlara ek olarak, anadiller, herkes için kaliteli eğitim elde etme çabalarımızda değerli destekçilerimizdir. Aslında, UNESCO çalışmalarının da gösterdiği gibi, anadil dışında gerçekleştirilen çalışmalar, öğrenmeyi zorlaştırmaktadır. Ancak en son gerçekleştirilen varsayımlara göre, dünya vatandaşlarının % 40'ı kendilerini bu durumda bulmaktadırlar. Öğrencilerin ana dillerine dayalı iki dilli veya çok dilli eğitim sadece öğrenmeyi teşvik etmekle kalmaz, aynı zamanda insanlar arasında anlayışa ve diyaloga katkıda bulunmaktadır.
2020 Uluslararası Anadil Günü için UNESCO, anadiller de dahil olmak üzere tüm dillerin kültürlerarası diyaloga ve barışa nasıl katkıda bulunduğuna dikkat çekmek için sınırları olmayan diller temasını seçmiştir. Gerçek anlamda da, dünya çapında çok sayıda ülke sınırlarını aşmış durumda olan diller, bu dilleri konuşmakta olan insanları birbirine yaklaştırarak, sınırları engel olmaktan çıkarmış, köprülere dönüştürmüştür.
120 ila 150 milyon konuşmacıya sahip olan Swahili dili, dünyanın en başarılı ülke sınırlarını aşmış dillerinden biridir. Svahili dili, Güney Afrika, Arap ülkeleri, Avrupa ve Hindistan dillerinden etkilenmiştir. Tanzanya’da ulusal ve resmi bir dil olmasının yanı sıra Kenya'nın ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nin ulusal dili konumundadır. Bununla birlikte Svahili dili Burundi, Kuzey Mozambik, Uganda, Ruanda ve Güney Somali'de ve daha az seviyede olmak üzere Malawi, Güney Sudan ve Zambiya'da ortak dil konumundadır.
Bölgelerin kültürel çeşitliliğinin bir yansıması olan ülke sınırlarını aşan diller, Latin Amerika zenginliklerinin de bir parçası durumundadır. Örneğin, eski İnka imparatorluğu Quechua'nın dili, Arjantin'de Bolivya’da, Şili, Kolombiya, Ekvador ve Peru'da 8 ila 10 milyon kişi tarafından konuşulan yerli dil ailesine dönüşmüştür.
Vassilis Alexakis tarafından La langue maternelle adlı kitabında da belirtildiği gibi, “tüm diller bize her yerde az ya da çok kökümüz olduğunu göstermektedir.”
Çeşitlilik ve barış araçları olmaları sebebiyle, anadilleri, özellikle de yerel olanları korumak çok önemlidir. Bu bağlamda, 2019 yılında UNESCO tarafından kutlanan Uluslararası Yerli Diller Yılı, dünyamız için önemli olan çeşitliliği desteklemek adına uluslararası toplumu bir araya getirme fırsatı sağlamıştır.
Uluslararası Anadil Günü'nün bu yıl dönümünde yeni bir bölüm başlamaktadır. UNESCO Genel Merkezi'nde, ülke sınırlarını aşmış olan dillerin ve anadillerin sürdürülebilir kalkınmaya nasıl daha fazla yardımcı olabileceğini tartışmak için birkaç yuvarlak masa toplantısı düzenlenmesi planlanmaktadır. Aynı ruhla UNESCO, insanlığın var olan dillerinin zenginliğini kutlamak adına herkesi bu günün fırsatlarından yararlanmaya teşvik etmektedir.
*Bu metin https://unesdoc.unesco.org/ark:/48223/pf0000372791_eng/PDF/372791eng.pdf.multi adresinden alınarak Türkçeleştirilmiştir.