Dünya genelinde, nüfusun evde kalması istendiği ve büyük toplantılar yasaklandığı için müzeler ve hizmet ettikleri topluluklar COVID-19'un etkisini hissediyor.
Koronavirüs salgınının patlak vermesinden bu yana, büyük ve küçük, kamu ve özel müze kurumları, çoğu yaşanabilir bir gelecek için kapılarını kapatmak zorunda kaldı. Dünyadaki yaklaşık 60.000 müzenin yaklaşık% 90'ı tam veya kısmi olarak kapanıyor. Büyüklük, konum veya statüden bağımsız olarak, müzeler koleksiyonlarını korumak, personelin güvenli ve sağlıklı olmasını sağlamak, finansal sorunlarla uğraşmak ve topluluklarıyla etkileşimde kalmak dâhil olmak üzere zorlu sorunlarla karşı karşıyadır. Müzeler, toplumumuza katkıda bulunuyorlar, yenilikçi fikirler öneriyorlar ve bu zor ve belirsiz zamanda herkese ilham veriyorlar.
Halka Hizmet Etmek İçin Yaratıcı Yollar Bulmak
Kültür asla durmaz. Covid-19 karşısında müzelerin de çalışmalarına devam etmesi çok önemlidir. UNESCO Kültür Genel Müdür Yardımcısı Ernesto Ottone R., “Müzeler insanlığın mirasının korunduğu ve tanıtıldığı yerlerden daha fazlasıdır. Aynı zamanda eğitimin, ilhamın ve diyalogun temel alanlarıdır. Dünyanın dört bir yanındaki milyarlarca insanın birbirinden ayrıldığı bir zamanda, müzeler bizi bir araya getirebilir.” Dedi.
Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, müzelerin ve hizmet ettikleri toplulukların daha esnek, yaratıcı ve yenilikçi hâle geldiğini görüyoruz. Sanal ziyaretlerden Facebook ve Instagram içeriğine, podcast'lerden açık erişimli çevrimiçi platformlara kadar müzeler ve kültürel kurumlar, benzeri görülmemiş kriz durumuyla başa çıkma yolları buldukça yaratıcı oluyorlar. Bazı müze uzmanları UNESCO ile bu zor zamanla nasıl yüzleştiklerini paylaştılar.
Livingstone Müzesi’nden Zambiya İhtiyoloji Yardımcısı Terry Nyambe, "COVID-19 herkesi etkileyen bir salgın. Yayılmanın azaltılmasına katkıda bulunmak için Livingstone Müzesi kapalı tutuluyor fakat Facebook ve web sitemiz aracılığıyla aktif. Akıllı ol, evde kal! ” dedi.
Lübnan müzelerinin birçoğu sosyal ağlarda sağladıkları desteği sürdürmek için sanal turlar ve mobil uygulamalar sunmuştur. Lübnan’da Müzeler Konseyi Genel Müdürü Anne Marie Afeiche, “Bunu başaracağız ve COVID-19'dan sonra müzelerimizdeki faaliyetlerin yeniden programlanmasını sağlayacağız, çünkü kültürü koruyarak toplumu, çeşitliliğini, canlılığını ve yaratıcılığını kurtarıyoruz” dedi.
Senegal, Dakar'daki Siyahi Medeniyetler Müzesi Genel Müdürü Hamady Bocoum hızla harekete geçti. “Müze COVID-19 nedeniyle kapandığından, uzmanlarımızı tüm sergilerin rehberli turlarını filme çekmeye davet ediyoruz. Bunlar Senegal televizyonunda bölümler hâlinde yayınlanacak ve çevrimiçi olarak da sunulacak ”dedi.
Seyşel Adaları Ulusal Müzeler Müdürü Beryl Ondiek, “Krizde müzeler bizi ayıran duvarları yıkıyor. Müzeler sahip olduğumuz tüm koleksiyonları ve bilgileri kullanabilir; insanların morallerini yükseltmek ve herkesi bir arada tutmak için kültürel ve doğal mirasımızı internet üzerinden topluluklara aktarabilir.” Dedi.
“Dünyadaki milyarlarca insanın birbirinden ayrıldığı bir zamanda, müzeler bizi bir araya getirebilir."
Ernesto Ottone, UNESCO Kültür Genel Müdür Yardımcısı
Geleceğe Dönük Stratejiler Geliştirme
Kapanışlara genellikle ulusal makamlar tarafından karar verilirken, çoğu müze COVID-19 salgını sırasında kendi çözüm bulma stratejilerini geliştirmelidir ve bunlar büyük ölçüde değişiklik gösterir. Zorluklar çoktur; personel desteği, güvenlik ve koleksiyonların korunması devam etmelidir. Sadece gelir elde etmemekle kalmıyorlar, müzeler kapatıldığında da savunmasız. Örneğin; 29 Mart 2020'de Vincent van Gogh'un "Bahar Bahçesi" resmi, COVID-19 nedeniyle şu anda halka kapalı olan Singer Laren Müzesi'nden (Hollanda) çalındı.
Müzeler, yerel ve ulusal hükûmet, halk ve diğer yararlanıcılar dâhil olmak üzere çeşitli kaynakları araştırmaktadır. Bazı durumlarda, büyük vakıflar ve hayırsever kuruluşlar kültürel organizasyonları desteklemek için yeni fonlar başlatmaktadır. Diğer girişimler arasında bağış başvuru kısıtlamalarının gevşetilmesi, sürelerin uzatılması veya feragat edilmesi ve gerçekleşmeyen etkinlikler için taahhütlerin yerine getirilmesi bulunmaktadır.
İngiltere, Portsmouth’daki Mary Rose Müzesi Kral VIII. Henry'nin en sevdiği savaş gemisini korumak ve sergilemek için Mary Rose Trust'a ve onun eşsiz eserler koleksiyonuna bağlıdır. Şube Yönetim Kurulu Başkanı Helen Bonser-Wilton, müzenin COVID-19 sırasında kapatılmasından sonra Mary Rose Kuruluşunun “ölümcül tehlike altında” olduğunu, çünkü % 90'ının ziyaretçilerden geldiğini ve çoğunluğu Nisan ve Eylül ayları arasında gerçekleştiğini bildirdi.fonun% 90'ının ziyaretçilerden geldiğini ve çoğunluğu Nisan ve Eylül ayları arasında gerçekleştiğini bildirdi. “Yapının korunmasına yönelik karmaşık koruma süreçlerinin ve eserlerinin devam edebilmesi için hükûmetten acil finansal yardıma nasıl ihtiyaç duyulduğunu” açıkladı.
ICOM Lübnan Başkanı Suzy Hakimian, daha sınırlı imkânlara sahip birçok müzenin, normal zamanlarda karşılaştıkları mali zorlukların artmasıyla baş etmeye çalıştığını belirtti. “Bu felaketin sonunda, koleksiyonlarını korumak ve hepsinden önemlisi personelini işten çıkarmaktan kaçınmak için bir dizi önlemle müzeyi kurtarmak gerekecek.” Dedi. Bu, gelecekteki müze acil durum planlarının temel bir parçası olacak” diye ekledi.
İyi Uygulamaları Paylaşma
UNESCO ve ICOM iş birliğinde COVID-19’un müze sektörüne etkilerini ölçmek üzere çalışmaktadır. UNESCO şu anda tüm dünyada, koronavirüs krizine yanıt olarak, çevrimiçi içerik ve yenilikçi stratejiler sunan müzeleri belirlemektedir. Müze kurumlarına bağlantı linklerini içeren bir liste oluşturulmakta ve bilgiler çevrimiçi olarak sunulacaktır.
Verilerin hâlâ parçalı olduğu Arap bölgesi ve Afrika'ya odaklanmak üzere özel bir çaba gösterilmektedir. Bu haritalandırma, halkın koleksiyonlara erişmesine izin verirken, aynı zamanda müzelerin uzun vadeli müze stratejilerinin geliştirilmesini desteklemek için iyi uygulama örneklerinin alış-verişine izin verecektir.
Bu metin, https://en.unesco.org/news/museums-facing-covid-19-challenges-remain-engaged-communities adresindeki “Museums Facing COVID-19 Challenges Remain Engaged with Communities” başlıklı yazıdan yararlanılarak Türkçeleştirilmiştir.