COVID-19 salgınından kaynaklanan bu eşi benzeri görülmemiş zamanlarda dünyanın tüm gençleri kendilerini evlerine hapsolmuş halde buldular. Bu alışılmadık öz-izolasyon tecrübesi, endişelere ve şüphelere sebep olmanın yanı sıra, yeni olasılıklar ve fırsatlar da yaratmak suretiyle gençlerin hayatlarını ve gerçekliklerini önemli ölçüde değiştirdi.
“Toplumumuzdaki insanlar davranışlarının dünyayı, hayatta gerçekten önemli olan şeylerin (sağlığın ve ailemizin) kıymetini anlamamız için daha sürdürülebilir bir zihniyete doğru ne derecede etkileyebileceklerinin farkına daha çok varmaya başladılar.”
Laura (26), Öğrenci, İtalya
UNESCO’nun “Benim COVID Hikâyem” girişimi kapsamında gençler kendi hikâyelerini ve tecrübelerini; nasıl hissettiklerini, nasıl davrandıklarını, nelerin onları endişeli hissettirdiğini ve nasıl bir gelecek düşlediklerini, krizin hayatlarını nasıl etkilediğini, hangi zorluklarla karşılaştıklarını ve ayrıca keşfedilecek yeni fırsatlar ve geleceğe dair umutlar üzerine öykülerini anlatmaya davet edildiler. Bu kampanya Nisan’da UNESCO’nun COVID-19 cevabının bir parçası olarak başlatılmıştır. Gençlere tüm dünyada alan açmayı, onların görüşlerini paylaşmayı ve seslerini duyurmayı amaçlamaktadır. Tüm dünya COVID-19 ile boğuşurken birçok genç yeni roller üstlenmekte, ülkelerinde ve topluluklarında liderlik göstermekte ve yaratıcı fikirler ile çözümler paylaşmaktadır. Bugüne kadar UNESCO’ya 150’den fazla yazılı tanıklık ulaştırılmıştır.
Öz-izolasyon dönemi zor olabilir… Ancak dünya çapında birçok genç bu süreçle üretkenlik ve iyimserlikle baş etmeye karar verdiler. Monty (17), Birleşik Krallık’ta bir lise öğrencisi, yeni dijital beceriler ediniyor ve kendi radyo istasyonunu oluşturuyor. İzolasyon Türkiye’den genç bir film yapımcısı olan Öykü’nün (25) yaratıcılık gerektiren projelerine yoğunlaşmasına yardımcı oldu. Ve Nijerya’dan bir öğretmen olan Joseph (30) için bu dönem, webinarlar yoluyla birçok öğrenme fırsatı sağlaması için bir yol oldu.
Bu kriz yalnızca günlük rutini değil aynı zamanda günlük yaşamın algılanışını da değiştirdi. Bazı gençler için zamanın değerinin ve ortak ahlaki ilkelerin yeniden değerlendirilmesi kilit önemde gibi görünmektedir.
“Benim için en büyük ders zamanın değerini anlamak oldu… Bu son aylarda zamanımı geçen yıldakinden daha fazla kullandım.” şeklinde paylaşıyor Rusya’da genç bir öğretmen olan Barbara (21). Hindistan’da bir inşaat mühendisi olan Ravikumar (24) ise şuna inanıyor: “Kriz hepimizi daha fazla sosyalleştirdi. Birlikte yiyoruz, düşüncelerimizi paylaşıyoruz ve birlikte oyun oynuyoruz ki bu önceden benim ailemde çok az olan bir şeydi.”
Krizin ötesinde
Birçok insanın hayatındaki bu devasa kargaşanın ardından, gençler için gelecek, hem yeni ortaya çıkan birtakım fırsatları kaçırmamak için umut vadeden bir perspektif hem de krizin sonuçları ve gelecekteki dünya düzeni hakkındaki bir belirsizlik olarak görünmektedir.
“Salgın bize kırılgan nüfusumuzun gıda ve eğitim kaynakları bakımından, daha iyi bir desteğe ne kadar da ihtiyacı olduğunu gösterdi.” diyor Amerika Birleşik Devletleri’nden Anusha (19). Mısır’dan Mahmoud (22) içinse, COVID-19 bir harekete geçme çağrısı: “Pandemiden sonra COVID-19’dan etkilenen insanlara yardım etmek için çok çaba harcayacağım. Spor seansları sağlayıp sağlıklı bir yaşam tarzının öneminin vurgulayarak sağlık durumlarını iyileştirmeyi planlıyorum.”
Ancak tüm gençler gelecek ile ilgili iyimser değil. Myanmar’da öğrenci olan Phone (17) endişelerini şu şekilde dile getirmekte: “Bu kriz hayatlarımızı daha da zorlaştırdı, dünyamızın pandemiyle savaşmaya hazır olmadığını hissediyorum. Büyük ekonomik teşvik paketleri olan ülkelere nazaran bizim gibi gelişmekte olan ülkeler için hasar ikiye hatta üçe katlanmakta.”
COVID-19 pandemisi, içinde yaşadıkları yeni gerçeklik hakkında gençleri tedirgin hissettirerek ve her gün bir takım yeni zorluklara sebep olarak, kendilerini krizin ön saflarında bulmuş olan dünyanın tüm gençlerine belirsizlik ve istikrarsızlık getirmekte.
İşte bu nedenle, dikkatleri genç kadınlara ve erkeklere her zamankinden daha fazla çekmemiz ve seslerinin duyulabilmesine imkân tanımamız gerekmektedir!
Kampanyanın bir parçası olun!
“BENIM COVID-19 Hikâyem” kampanyasına katılın! Bizlere hikâyenizi anlatın!
Hikâyenizi UNESCO’nun sosyal medya kanalları (Twitter, Facebook ve Instagram), internet sitesi ve dünya çapındaki ağları üzerinden paylaşacağız.
Tanıklığınızı kendi yaratıcı videonuzu kaydederek de paylaşabilirsiniz! Nasıl mı? Giriş yapın ve videonuzu burada oluşturun: https://zg8t9.app.goo.gl/Zw2i
Bu metin UNESCO internet sitesinde https://en.unesco.org/news/my-covid-19-story-how-young-people-overcome-covid-19-crisis yayınlanan metinden yararlanılarak Türkçeleştirilmiştir.