“Felaketler ve acil durumlar dünyanın haline ışık tutmakla kalmaz. Aynı zamanda normalliğin dokusunda da bir yırtık oluştururlar. Açılan delikten, diğer dünyaların olasılıklarına göz atarız”
- Peter C. Baker, The Guardian
UNESCO İkinci Dünya Savaşı’nın ardından, eşi benzeri görülmemiş çatışmanın daha iyi ve bütünleşmiş bir dünyanın oluşmasına sebep olabileceği inancı ile kuruldu. Savaş, erkeklerin ve kadınların zihinlerinde başladığından, Kurumun kurucuları, “daha iyi bir dünya da kadınların ve erkeklerin zihinlerinde kurulmak durumundadır” fikrini savundu. Ülkelerin, önceliklerimizi, yaşam tarzlarımızı ve toplumlarımızın işleyişini sorgulamamıza sebep olan COVID-19 krizinden çıkmaya başladığı bu süreçte, bu fikirler hiç olmadığı kadar geçerli görünüyor.
Dünyanın dört bir yanındaki insanlar acil sağlık durumları sırasında dayanışma gösterdiler ve iş birliğinin artırılmasının daha iyi bir gelecek inşa etmeye nasıl yardımcı olabileceğini gördüler. Ancak dünya pandemi koşullarından sıyrılmaya başladıkça, çevremiz, ekonomilerimiz, halk sağlığı ve toplumlarımız için normal olarak gördüğümüz şeylerin sebep olduğu maliyeti göz ardı ederek, bu süreçte öğrendiğimiz dersleri unutmaya ve “normale dönmeye” meyilliyiz.
UNESCO, normallik algımıza meydan okuyan küresel bir kampanya başlatıyor. 2 dakika 20 saniyelik film, amacını ispat etmek için karmaşık argümanlara dayanmıyor. Sadece dünya hakkında, pandemi öncesindeki ve sırasındaki gerçek bilgileri sunuyor. Bir araya getirildiğinde, bu gerçekler izleyicileri neyin normal olduğuna ilişkin fikirlerini sorgulamaya davet ediyor ve bu da kabul edilemez olanı çok uzun süredir kabul ettiğimizi gösteriyor.
Önceki gerçekliğimiz artık normal kabul edilemez. Şimdi değişim zamanı.
Birleşmiş Milletler’in entelektüel bir kuruluşu olarak Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu (UNESCO), kalıcı değişime duyulan ihtiyacın gerçeğe dönüşmeden önce, her yerdeki insanların kalplerinde ve zihinlerinde kök salması gerektiğine inanıyor.
Kampanya, UNESCO'nun, özellikle tanınmış düşünürleri bir araya getiren bir fikir laboratuvarı olan UNESCO forum girişimi; kültürün ve kültürel endüstrilerin geleceği üzerine bir dizi panel tartışması olarak ResiliArt Hareketi; Eğitimin Geleceği programı ile olduğu kadar Gelecek Okuryazarlığı Ağı ve açık bilim ve yapay zekâ etiği üzerine küresel öneriler aracılığıyla gelecekteki dünya üzerine derinlemesine düşünmek üzere harcadığı çok daha kapsamlı bir çabanın parçasıdır.
Bunlar, UNESCO’nun pandemi gündeme getirmeden çok daha önce üzerine çalıştığı ana konulardır. UNESCO medya ve fikir önderlerini DDB Paris Ajansı tarafından oluşturulan ve 25 Haziran’dan itibaren erişilebilir olan “Sıradaki Normal” kampanyasını paylaşmaya davet etmektedir.
Daha fazla bilgi almak ve Sıradaki Normal’e ilişkin fikirlerinizi önererek katılmak için UNESCO Genel Merkezi’nin sosyal medya hesaplarını ziyaret edin:
https://www.facebook.com/unesco
https://www.instagram.com/unesco/
Bu metin, https://en.unesco.org/campaign/nextnormal adresinde yayınlanan metinden yararlanılarak Türkçeleştirilmiştir. Kampanya videolarına da bu adresten erişebilirsiniz.