Bu yıl kutlanan Uluslararası Göçmenler Günü, uluslararası topluma, dünya çapında sağlık krizi nedeniyle önemli ölçüde tehdit altında olan yaklaşık 300 milyon göçmenin devredilemez haklarını korumaya yönelik ortak taahhütlerini yeniden ele alma fırsatı sunmaktadır. Virüsün yayılması, insanların başka yerlerde daha iyi bir hayatı yeniden inşa etme umuduyla ülkeden ayrılma olasılığının sorgulanmasına sebep olmuştur. Genel itibariyle, bu kriz göçmenlerin mevcut savunmasızlığını daha da kötüleştirmiştir. Şiddet, yoksulluk ve doğal afetlerden kaçmak için her şeyi geride bırakan ve sığındıkları ülkelerinde son derece yetersiz koşullarda yaşayan bu insanların gelecekleri belirsiz bir hâl almıştır. Kültürel çeşitliliği ve insan haklarını geliştirme görevine sadık olan UNESCO, göçmenlerin ev sahibi toplumlara dahil edilmesini teşvik etmekte kararlıdır. Bu, bilhassa en savunmasız kesimlere, yani kadınlara ve çocuklara ulaşmayı amaçlayan çok önemli bir görevdir. Organizasyonumuzun eğitim alanındaki eyleminin temel amacı budur. 2019'da yayınlanan “Göç, Yerinden Edilme ve Eğitim: Duvarlar Yerine Köprüler İnşa Etmek” küresel raporumuzun analizini temel alan çalışmamız, genellikle daha istikrarlı bir gelecek için ilk adım olan, yerinden edilme durumlarında çocukların kaliteli eğitime erişimine yatırım yapma ihtiyacını vurgulamaktadır.
Eğitim ilk adımdır ve çabalarımız tek bir alana, şehire odaklanmalıdır. Nitekim şehir, her şeyden önce göçmenleri kendine çeken bu benzersiz fırsatlar bölgesini temsil etmektedir. Bu nedenle UNESCO, Uluslararası Kapsayıcı ve Sürdürülebilir Şehirler Koalisyonu (ICCAR) ağı ile yakın işbirliğini güçlendirmiştir. Bahsi geçen yerel ortaklar, salgın sırasında yayıldığını gördüğümüz nefret söylemine karşı yaptığımız girimişlerin gelişiminde önemli bir etkiye sahiptir. Bu Uluslararası Göçmenler Günü'nde UNESCO, uluslararası toplumu göçmenlerin temel insan hakları olan güvenliğe, haysiyete ve barışa teşvik etmeye çağırmaktadır. İranlı yazar Dina Nayeri'nin da belirttiği gibi, bu zorlayıcı bir görevdir ve "Daha güvenli bir odada doğan herkes, tehlikede olan biri kapıyı çaldığında o kapıyı açmakla yükümlüdür."[1] Bu yükümlülük, Birleşmiş Milletler bünyesinde yücelttiğimiz fikirlerde, insanlarda ve kültürlerde bulunan insanlığımızın bir parçasıdır.
1https://www.theguardian.com/world/2017/apr/04/dina-nayeri-ungrateful-refugee#:~:text=It%20is%20the%20obligation%20of,Iranians%2C%20s bazen%20bitter% % 20 veya% 20
[1] https://www.theguardian.com/world/2017/apr/04/dina-nayeri-ungrateful-refugee#:~:text=It%20is%20the%20obligation%20of,Iranians%2C%20s bazen%20bitter% % 20 veya% 20