UNESCO Genel Merkezi; 17 Eylül'de Felsefe Gecesi'ni kutlamak için kapılarını, gün doğumundan batımına kadar felsefenin özü olan “bilgeliği arama” idealinin peşinden koşan tüm düşünceli gece kuşlarına açmıştır.
Nantes Üniversitesi’nde çocuklarla felsefe pratiğinde UNESCO Kürsüsü’nün temsilcisi olan Fransız filozof Edwige Chirouter, gece yarısı Genel Merkez’de konuşma yapmıştır. Ona göre felsefenin amacı, Hannah Arendt’in “düşünce vahaları” dediği şeylere somutluk kazandırmak, yani dünyanın karmaşasından uzak, katılımcıların geri adım atabilecekleri zaman ve mekân yaratmaktır.
Felsefenin kriz ve belirsizlik zamanlarında neden son derece gerekli ve bu kadar yararlı olduğu burada yatmaktadır.
En başından beri, küresel salgının (COVID-19) dilsel bir boyutu vardı: Patojenin adı ne olmalı? Durum nasıl tarif edilmelidir? Gerekli acil önlemler nasıl anlamlandırılmalıdır?
Bununla birlikte, kelimeler bazen dünyanın karmaşıklığını ve altüst oluşlarını kavramakta başarısız olur. Büyük filozof İbn Haldun’un deyişiyle, düşünce aktarımı olmadan dil sadece çorak bir ülkedir.
Bir panzehir olarak UNESCO, krizin tüm sonuçlarını tespit etmek ve insanlık için ortak bir yol açmak için evrensel düşünce dili olan felsefeyi hizmete sokmak için her gün çalışmaktadır.
Gerçekten de dünyanın tüm bölgelerinde yansıma ve kamusal eylemi aydınlatmak için yeni ufuklar açmak gerekmektedir. Felsefe ve daha geniş anlamda beşeri bilimler bunu yapmamıza yardım edebilir ve etmelidir.
Bu nedenle, bu Dünya Felsefe Günü'nün sağladığı fırsatı, gerekli bir geri adım atmak ve felsefi pratik yoluyla olayların kasırgasını belli bir perspektife koymak için kullanarak, böylece daha adil ve daha onurlu bir dünyayı nasıl yeniden inşa edebileceğimizi düşünelim.
Bu yazı https://unesdoc.unesco.org/ark:/48223/pf0000379799_eng?posInSet=2&queryId=N-3daecfdc-eb73-4a05-9e1c-64add89818f6 adresinde yer alan metinden faydalanılarak Türkçeleştirilmiştir.