Elli yıl önce, UNESCO Üye Devletleri, bugüne kadar uluslararası kültürel iş birliğinin temel taşı olmaya devam eden Dünya Mirası Sözleşmesini kabul etmek için bir araya gelmiştir.
1978 yılında, ilk 12 miras alanı Dünya Mirası Listesine kaydedildiğinde, bu temel enstrüman nihayet hizmete girmiştir. Bu 12 alanın üçünün Afrika bölgesinde bulunması seçilen orijinal alanların dörtte birinin Afrika’da olduğu anlamına gelmekteydi. .
Ancak bugün, Sahra Altı Afrika, kayıtlı miras alanlarının sadece yaklaşık onda birini oluşturmaktadır. Bugün kutladığımız olağanüstü değere sahip Afrika mirası, gerçek tarihi, insanî ve doğal önemi ile henüz yeterince tanınmamıştır.
Bu durumu ele almak ve Afrika’da bulunan insan dehasına ve doğal eserlere hak ettikleri saygıyı göstermek için UNESCO, kıtayı dünya mirası stratejisinin odak noktası haline getirmiştir. Özetle bu, Afrika’nın önümüzdeki 50 yıl boyunca karşılaşacağı zorluklarla başa çıkmak ve nihayetinde, dünya mirasının temeli olan benzersizlikte evrensellik idealine ulaşmak için Sözleşmeyi nasıl uygulayacağımızı yeniden düşünmemizi gerektirmektedir.
Afrika mirasının evrensel olması ve dikkatimizi çekmesinin nedeni tam da onun derin benzersizliği, çeşitliliği ve zenginliğidir.
Bu mirasın örnekleri arasında geçtiğimiz yıl Dünya Mirası Listesi’ne kaydedilen Fildişi Sahili’ndeki Sudan tarzı sekiz cami sayılabilir. Bu camilerin, Mali İmparatorluğu’nun refahını ve yüzyıllar boyunca Sahra’nın kalbinde gelişen maddi ve entelektüel etkileşimin büyüklüğünü somutlaştıran toprak payandaları, ziyaretçisinin hayranlık dolu bakışları önünde yükselmektedir.
Bu miras, geçtiğimiz yıl listeye kaydedilen ve orman fili, ince burunlu timsah ve hepimize - nerede olursak olalım- gezegenin karşı karşıya olduğu iklim krizini hatırlatan tehlike altındaki diğer birçok türe sığınak olan Gabon’daki Ivindo Millî Parkı’nı da kapsamaktadır.
Bu miras alanlarının bizleri büyülemeye ve mest etmeye devam edebilmesi için UNESCO, Afrika Devletleri, uzmanlar ve miras alanlarının koruyucusu olan yerel topluluklarla yürüttüğü çalışmaları ve iş birliklerini yoğunlaştıracaktır.
Dünya Mirası listesinde yer alan tehlike altındaki alanların yaklaşık %40’ını oluşturan Afrika alanlarının daha iyi korunması amaçlanmaktadır. Dolayısıyla bu alanlar önümüzdeki 50 yıl boyunca referans noktaları olarak hizmet etmeye devam edebilecektir.
Afrika mirasını daha iyi tanımak ve dünya mirasımızı zenginleştirmeyi kolaylaştırmak için bizimle aynı isteği paylaşan tüm Afrika Devletleri - UNESCO’nun bilimsel ve lojistik yardımlarıyla - Dünya Mirası Listesine dâhil edilmek üzere 2025 yılına kadar en az bir başvuruda bulunmuş olacaktır.
2022 Afrika Dünya Mirası Günü’nde, ortak mirasımızın bu örneklerini keşfetmeniz ve dünya çapında düzenlenen kutlamalara katılmanız için sizi teşvik ediyorum. Yakın zamanda, Fas Krallığı’nın ev sahipliği yapmayı teklif ettiği Afrika Dünya Mirası Gençlik Forumu’nda, Afrika mirasının yeni nesil savunucuları ile bir araya gelmeyi hedefliyoruz.
Bu yazı için https://unesdoc.unesco.org/ark:/48223/pf0000381392_eng?posInSet=2&queryId=N-ccba60d3-08da-47a2-b0dd-e321537e006e adresinde yer alan metinden faydalanılmış, yazının Türkçe çevirisi yapılmıştır.