Basın özgürlüğü demokratik toplumun temel taşıdır. Fikirlerin tartışılmadığı, gerçeklerin doğrulanmadığı, fikir çeşitliliğinin sağlanmadığı bir demokrasi kendi kendisinin gölgesidir ve Dünya Basın Özgürlüğü Günü insanlara bunu hatırlatmak için kurulmuştur.
Uluslararası toplum için bu gün her şeyden önce, gazetecilerin mağdur olduğu suçları çevreleyen cezasızlıklarla mücadele meselesidir. Çünkü her on gazeteci cinayetinden neredeyse dokuzu cezasız kalmaktadır. Bu yüzden, UNESCO’nun on yıldır öncülüğünü yaptığı Birleşmiş Milletler Gazetecilerin Güvenliği ve Cezasızlık Sorunu Eylem Planı’nın amacı bu sorunla mücadele etmektir.
Bu aynı zamanda bağımsız medyanın varlığını sürdürebilmesini sağlamakla da ilgilidir. Dijital devrimle birlikte, bilgi ortamı ile üretim ve dağıtım biçimleri köklü bir şekilde bozulmuş ve bağımsız profesyonel medyanın sürdürülebilirliğini tehlikeye atmıştır.
Bilginin dijital çağda ortak bir mal olarak kalmasını sağlamak için UNESCO Üye Devletleri 2021’de Windhoek +30 Deklarasyonu aracılığıyla bağımsız gazeteciliği desteklemeyi, çevrim içi platformlarda daha fazla şeffaflık sağlamayı ve medya ve bilgi okuryazarlığını geliştirmeyi taahhüt etmiştir.
Bilgiye erişim üzerinde önemli bir kontrole sahip olan aktörler, yani dijital platformlar olmadan bunu yapmamız mümkün olmayacaktır. İşte bu nedenle UNESCO, dijital platformları düzenleyecek ilkelerin geliştirilmesine yönelik önemli bir adım olarak Şubat 2023’de hem ifade özgürlüğünün korunmasını hem de dezenformasyon ve nefret söylemiyle mücadeleyi içeren temel meseleleri odağına alarak “Güven için İnternet” konferansını düzenlemiştir.
UNESCO olarak ilk Dünya Basın Özgürlüğü Gününden otuz yıl sonra, ne kadar yol kat ettiğimizi ve daha ne kadar yol kat etmemiz gerektiğini görebiliyoruz. O halde bu gün, uluslararası örgütler bünyesinde gazetecileri ve onlar aracılığıyla basın özgürlüğünü savunma taahhüdümüzü yenileyelim.
Bu yazı için https://unesdoc.unesco.org/ark:/48223/pf0000385251_eng?posInSet=3&queryId=N-68f3e70d-0af3-445d-bc7f-0e46b9be9a0c adresinde yer alan metinden faydalanılmış, yazının Türkçe çevirisi yapılmıştır.