“Suyu tüketen kişi, yavrularının gelişmesini engeller.”
Bu Tahiti atasözünün bilgeliği, iklimin giderek bozulduğu ve biyolojik çeşitliliğin büyük ölçüde insan faaliyetleri nedeniyle tehdit altında olduğu günümüz Antroposen çağında güçlü bir şekilde yankılanmaktadır. Doğa ve yaşayan dünya ile ilişkimizi acilen yeniden düşünmemiz gereken bu dönemde, binlerce yıldır doğal çevreleri hakkında bilgi sahibi olarak ve onlara saygı duyarak yaşamış olan yerli halkların yaşam tarzları, uygulamaları ve dünya görüşlerinin temsil ettiği zengin kaynaklardan öğreneceğimiz çok şey bulunmaktadır.
İşte bu nedenle UNESCO kendini yerli kültürlerin korunmasına adamıştır. Bugün, her yıl olduğu gibi Uluslararası Dünya Yerli Halklar Günü’nü kutlayarak görevinin temelinde yatan Yerli kültürlere bağlılığı sembolize etmektedir.
Özellikle İnsan ve Biyosfer Programı, yerli halkların ve toplulukların sürdürülebilir kalkınmaya giden yolda bize rehberlik eden değerli katkılarının tanınmasına öncülük etmiştir. 2022 Birleşmiş Milletler Biyoçeşitlilik Konferansı’nda (COP15) “biyoçeşitliliğin koruyucuları” olarak yerli halkların hayati önemini vurgulamıştır.
Bu önem, yerli kültürlere ait unsurların İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsilî Listesi’ne dâhil edilmesinde de öne çıkmaktadır. Örneğin Kolombiya’daki Sierra Nevada de Santa Marta’nın dört yerli halkı Arhuaco, Kankuamo, Kogui ve Wiwa’nın atalarından kalma bilgi sistemi 2022 yılında listeye alınmış ve bir yıl önce de Peru’daki Awajún çömlek yapımı, çoğunlukla kadınlar tarafından aktarılan ve Awajún halkı ile doğa arasındaki uyumlu ilişkinin simgesi olan bir gelenek olarak kabul edilmiştir.
Yerli halkların seslerin kültürel çeşitliliğin, barışın ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin desteklenmesi için elzem olduğunu biliyoruz. Ancak bu sesler kaybolabilir, çünkü yaşayan dünya ve birbirimizle olan bu ilişkiyi sürdürmek için bir araç olan yerli diller tehlike altında bulunmaktadır.
Bu diller geçmişe ait değildir ve bu nedenle UNESCO, 2022 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından ilan edilen Uluslararası Yerli Diller On Yılına öncülük ederek bu dilleri korumak için harekete geçmiştir. Dünyanın dört bir yanında girişimler başlatılmıştır; örneğin Batı Afrika’da Yerli Afrika dilleri sözlüklerinin oluşturulması hedeflemektedir.
Ayrıca, günümüzün zorluklarının ön saflarında yer alan ve bizimle birlikte hareket etmelerini istediğimiz gençlerle birlikte ve onlar için eylemlerimizi artırmaktayız. Asya-Pasifik bölgesindeki Hooked on Peace (HOP) girişimi, Yerli kültürlerdeki gençlerin kendi Yerli dillerinde toplumsal cinsiyet eşitliği ve barış inşası hikâyelerini belgelemelerini desteklemektedir. Bu yılki temanın ardındaki anlam da budur; genç Yerli Halkların hem kendi toplumlarında hem de daha geniş bir dünyada değişimin aracıları olarak hareket etme kararlılığını ve azmini kutlamaktadır. Örneğin, 2019’da UNESCO İyi Niyet Elçisi olarak atanan Meksikalı aktris Yalitza Aparicio tarafından somutlaştırılan bir taahhüttür.
UNESCO bu günde, bu kadim mirasların, kültürlerin ve dillerin korunması, tanıtılması ve seslerinin duyurulması için yenilenmiş bir kararlılık çağrısında bulunmaktadır. Gençleri kurumlarımızda hak ettikleri yeri almaları için güçlendirmeliyiz ki yirmi birinci yüzyılın zorluklarının üstesinden birlikte gelebilelim.
Bu yazı için https://unesdoc.unesco.org/ark:/48223/pf0000386267_eng?posInSet=3&queryId=N-8d2a6448-0179-4947-8b8b-e9af36230758 adresinde yer alan metinden faydalanılmış, yazının Türkçe çevirisi yapılmıştır.