“Okumayı öğrendiğinizde sonsuza dek özgür olacaksınız” diye yazmıştı Amerikalı kölelik karşıtı ve kendisi de eski bir köle olan Frederick Douglass.
Okuryazarlık sadece harfleri ve kelimeleri öğrenmekten çok daha fazlasıdır. Okuryazarlık kâğıt üzerindeki mürekkep damlalarını dünyaya açılan pencerelere dönüştürür; bilgiye, özgürleşmeye ve hayal gücüne açılan kapının anahtarıdır.
Bireylere sağladığı faydaların ötesinde, toplum bir bütün olarak okuryazarlıktaki ilerlemeden fayda sağlamaktadır. Çünkü okuryazarlık, başkalarıyla iletişim kurmanın bir aracıdır ve böylece toplum içindeki ve arasındaki anlayışı güçlendirir; ayrıca herkesin toplumla bütünleşmesini sağlar ve sivil hayata katılımı yükseltir.
Son 40 yıl içinde önemli ilerlemeler kaydedilmiştir. 3,6 milyar insan okuma yazma öğrenmiş ve 1979’da %68 olan küresel okuryazarlık oranı 2020'de %87’ye yükselmiştir.
Ancak mevcut durum hala adaletsizlik ve eşitsizlikle doludur. Sürdürülebilir Kalkınma için 2030 Gündeminin yarısına gelindiğinde, 98 milyonu Sahra-altı Afrika’da olmak üzere 244 milyon okul çağındaki çocuk hala okula gitmemektedir. Bunun yanı sıra üçte ikisi kadın olmak üzere 763 milyon yetişkin hala okuma yazma bilmemektedir.
Okuma yazma bilmemenin de ötesinde, öğrenme eksiklikleri hala çoğu zaman tamamlanmamış okuryazarlığa yol açmaktadır. Mesela on yaşında okula giden her on çocuktan altısı basit bir metni okuyup anlayamamaktadır.
Bu nedenle UNESCO, geçmişte olduğu gibi bugün de dünyanın dört bir yanındaki ülkelerde okuryazarlık çabalarını desteklemektedir. Ayrıca UNESCO, okuma yazma öğrenmenin temel bir hak olduğu kriz durumlarına da özel bir önem vermektedir.
UNESCO’nun 2008’den bu yana 1,2 milyon genç Afgan erkek ve kadının yararlandığı büyük bir okuryazarlık kampanyasına öncülük ettiği Afganistan’daki çalışmaları bu duruma örnektir.
Ancak geçtiğimiz iki yıl içinde, fiili makamların Aralık 2022’den bu yana yükseköğretimi de kapsayacak şekilde genişletilen bir yasak olarak 12 yaşından büyük Afgan kadın ve kız çocuklarının temel eğitim hakkını reddetmesi bu ilerlemeyi ciddi şekilde tehlikeye atmıştır. Bu nedenle UNESCO bu sembolik günde bir kez daha tüm kadın ve kız çocuklarının eğitim hakkının gecikmeksizin iade edilmesi çağrısında bulunmaktadır.
Eğer okuryazarlık insanlık için bir zafer ise, bu kırılgan bir zaferdir ve her zaman bir gerileme olasılığı vardır. Bu Uluslararası Okuryazarlık Günü bunu hatırlatmalı ve evrensel okuryazarlığı sadece bir hedef değil, bir gerçeklik haline getirmeye adanmış herkesi onurlandırmak için bir fırsat olmalıdır.
Bu yazı için, https://unesdoc.unesco.org/ark:/48223/pf0000386707_eng?posInSet=2&queryId=N-78769467-b842-49ca-92ae-cdb295c4ec26 adresinde yer alan metinden faydalanılmış, yazının Türkçe çevirisi yapılmıştır.