Okullar, tüm öğrenciler için öğrenmeye ve sosyal bağ kurmaya elverişli, güvenli, kapsayıcı ve kucaklayıcı yerler olmalıdır.
Ancak durum her zaman böyle değildir: neredeyse her üç öğrenciden biri okul yılı boyunca en az bir kez fiziksel saldırıya uğramaktadır. Bunun yanı sıra genellikle şiddet sözel olarak da uygulanmaktadır: Psikolojik zorbalık, gençlerin ruh sağlığı ve refahı üzerinde zararlı etkileri olan endişe verici bir gerçektir.
Konuyla ilgili olarak 2019 yılında yayınladığı bir raporda UNESCO, zorbalığa maruz kalan öğrencilerin uykusuzluk, yalnızlık hissi veya intihar düşüncelerinden mustarip olma ihtimalinin iki kat daha fazla olduğunu ortaya koymuştur. Bazı çocuklar bu konuda konuşmaya başlasa da, birçoğu maruz kaldıkları şiddet konusunda sessiz kalmaya devam etmektedir.
Sosyal medya çağında, bu zorbalık artık okulla sınırlı kalmamaktadır çünkü siber zorbalık neredeyse her on çocuktan birini etkilemektedir. Sözlü şiddet okul zamanı dışında da devam etmekte ve çevrim içi olarak yayılmaktadır:
Uluslararası kamuoyunu harekete geçirmeye ve zorbalığın her türlüsünün tehlikeleri konusunda farkındalık yaratmaya acilen ihtiyaç duyulmaktadır. Bu nedenle UNESCO, 2020 yılından itibaren her yıl Kasım ayının ilk Perşembe günü Siber Zorbalık da dâhil olmak üzere Okulda Şiddet ve Zorbalığa Karşı Uluslararası Günü’nü kutlamaktadır. UNESCO, “Koru, eğit, güçlendir”: Öğrenciler güvenli, kapsayıcı okullar istiyor” teması altında, bu yıl zorbalığın hedefi olan öğrencilerin seslerini zorbalıkla mücadele programlarının merkezine yerleştirmektedir.
Bu Uluslararası Gün, UNESCO'nun Safe to Learn koalisyonu ile birlikte katılacağı, Kolombiya ve İsveç Hükümetlerinin ev sahipliğinde düzenlenen Çocuklara Yönelik Şiddetin Sonlandırılmasına ilişkin ilk Küresel Bakanlar Konferansı ile aynı zamana denk gelmektedir. Küçük çocukların sesleri, onların refahını teşvik etmek için toplu olarak sağlam taahhütler oluşturmak amacıyla tartışmaların merkezinde yer alacaktır.
UNESCO ayrıca bu olgunun daha iyi anlaşılması için temel verileri toplayarak ve kamu karar alıcılarına teknik uzmanlık sağlayarak üye devletlerine yardımcı olmaktadır. Bu şekilde UNESCO, okul şiddetini azaltma çabalarında yaklaşık 30 ülkeyi doğrudan desteklemekte, ulusal politikalarında reform yapmalarına ve öğretmenleri bu konularda daha iyi eğitilmelerine yardımcı olmaktadır.
Eğitim personeli bu yaygın sorunla yüzleşmede ve zorbalığın genç kurbanlarının seslerine kulak vermede kilit bir rol oynadığı için, UNESCO kısa bir süre önce okullarda fiziksel, sözlü ve psikolojik şiddetin önlenmesi, tespit edilmesi ve bunlara müdahale edilmesinde öğretmenlerin temel rolüne ilişkin bir rapor yayınlamıştır.
Bu konu aynı zamanda okul müfredatlarının merkezinde ele alınmalı ve eğitim içeriğinin barış ve başkalarına saygı değerlerini teşvik etmesi sağlanmalıdır. Bir yıl önce 194 Üye Devletin tarafından oybirliğiyle kabul edilen Barış, İnsan Hakları ve Sürdürülebilir Kalkınma için Eğitim konulu UNESCO Tavsiye Kararı'nın amacı da budur. UNESCO, okulların, her zaman zorbalığın ve başkalarını reddetmenin temelinde yatan nefret söylemi ve ayrımcılığa karşı etkili birer siper olmasını sağlamak üzere, bu tavsiye kararının uygulanmasında ülkelere destek olmaya kararlıdır.
Siber Zorbalık da dâhil olmak üzere Okulda Şiddet ve Zorbalığa Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nde, zorbalık ve siber zorbalıkla mücadeleyi küresel bir öncelik haline getirelim.
Bu yazı için https://unesdoc.unesco.org/ark:/48223/pf0000391837_eng?posInSet=10&queryId=N-4e18f797-9eef-4c0c-8a31-041fcef83198 adresinde yer alan metinden faydalanılmış, yazının Türkçe çevirisi yapılmıştır.