UNESCO Türkiye Millî Komisyonu
UNESCO Türkiye Millî Komisyonu

UNESCO Türkiye Millî Komisyonu

UNESCO Türkiye Millî Komisyonu

Komite Raporları

UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Miras Temsili Listesine Çok Uluslu Gölge Tiyatrosu Dosyası Hazırlama İmkânlarını Değerlendirme Yuvarlak Masa Toplantısı

SONUÇ BİLDİRİSİ

 25 Nisan 2013 tarihinde Eskişehir’de (Ülke Adına Göre Alfabetik Olarak) Çin’den Da Jianguang, Endonezya’dan Prof. Dr. Kasidi Hadiprayita, Sri Suryati, Hari Suwasono, Cakra Ningsih, Hindistan’dan Dadi Pudumjee, Mısır’dan Walid Mohamed M. Badr, Türkiye’den Prof. Dr. Öcal Oğuz, Prof. Dr. Özdemir Nutku, Mevlüt Özhan, Tacettin Diker, Ufuk Dönmez, Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü’nden Solmaz Karabasa, Sanem Arıkan ve Hasan Erkal (Toplantıya Yunanistan da davet edilmiş ancak bu ülkeden katılım gerçekleşememiştir.) adlı uzmanların katılımıyla, Gölge Tiyatrosunun UNESCO Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesine Çok Uluslu Dosya olarak sunulmasına yönelik imkânlar ele alınmış ve aşağıdaki tartışmalar yürütülmüştür: 

  1. Gölge Tiyatrosu teriminin “tiyatro” gibi küresel bir teknik mi yoksa Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi’nde ve Komite çalışmalarında tanımlaman şekliyle “birden çok devletin sınırlarını aşan” bir SÖKÜM elemanı olup olmadığı tartışılmıştır. Bu tartışmalar sırasında Gölge Tiyatrosunun muhtelif tip ve ebatlardaki tasvirlerin yanı sıra, kukla ve canlı figürlerin kullanılmasıyla ortaya çıkan genel bir adlandırma olduğu sonucuna varılarak böyle bir başlık altında gölge tiyatrosunun birden fazla devletin sınırları içinde yer alan bir tek eleman olduğu sonucuna varılamayacağı görüşü benimsenmiştir. 
  1. Bu sonuçtan sonra yeni bir başlık altında tek boyutlu tasvirlerin arkadan vuran ışık yardımıyla beyaz perdede bir usta tarafından oynatılması ve seslendirilmesi esasına dayalı tiyatro tekniğinin birden fazla ülkenin sınırları içinde karşımıza çıkan bir SOKÜM elemanı olup olamayacağı tartışılmıştır. Bu tartışma sırasında üç görüş ortaya çıkmıştır: Endonezya’dan katılan uzmanların savunduğu şekliyle birinci görüşe göre, bu tiyatro tekniğinin benzerliği veya köken birliği söz konusu olsa bile, bu tekniği sınır aşan bir tek SOKÜM elemanı olarak görmek doğru değildir. Her devlet veya toplulukta farklı hikâyelere ve içeriklere sahip olan bu tekniği “tek elemandan oluşan ortak miras” olarak görme konusunda ihtiyatlı olmak ve uzmanlar olarak daha fazla çalışmayı gerektirmektedir. İkinci görüşe göre, derinin çeşitli biçimlerde kesilmesi, boyanması, farklı tip ve karakterler olarak oynatılabilir hâle getirilmesi, bu tasvir veya figürlerin ışık yardımıyla beyaz perdeye aktarılması, oynatılması ve seslendirilmesi bir teknikten ziyade ortak bir kültürdür. Elbette her topluluk bu ortak kültürü kendi tipleri, kendi dilleri ve kendi içerikleri ile yaşatacaktır. Üçüncü görüşe göre ise Karagöz adını taşıyanlar bir tek SOKÜM elemanı olarak kabul edilmeli, gölge tiyatrosu tekniği SOKÜM elemanı olarak değerlendirilmemelidir. 
  1. Bu iki görüşten sonra, bu konuda kimi ortak yönlerin bulunduğu ve birlikte koruma ve yaşatma çalışmaları yapılabileceği, konu özelinde uluslararası işbirliği ve yardımlaşmanın mümkün olduğu değerlendirildi. 
  1. UNESCO’nun temel amaçları arasında olan kültürler arası diyaloğun ve devletlerarası işbirliğinin bir unsuru olarak yukarıda özellikleri tanımlanan sanata sahip olan Bosna-Hersek, Çin, Endonezya, Filipinler, Hindistan, Kamboçya, Laos, Malezya, Mısır, Myanmar, Suriye, Tayland, Tunus, Türkiye, Vietnam ve Yunanistan gibi ülkelerdeki sanatçıların daha fazla bir araya gelmesinin sağlanmasının sanatın korunmasına ve yaşatılmasına olduğu kadar sanatçıların birbirlerinden etkilenerek tekniklerini geliştirmesine de katkı sağlayacağı değerlendirilmiş ve bu açıdan UNİMA şemsiyesi altında bu sanata özel yeni bir birlik kurulması önerilmiştir. 
  1. Toplantıda özellikleri belirlenen bu özel gölge tiyatrosu üzerine tekniğin yaşadığı bilinen yukarıdaki ülkeler ve varsa diğerleri de dâhil edilerek uzman toplantılarının sürdürülmesi, sanatçıların birlikte çalışma imkânlarının desteklenmesinin koruma ve yaşatma açısından olduğu kadar kültürlerarası diyalog bakımından da son derece yararlı olacağı değerlendirilmiştir. 
  1. Bu uzman çalışmalarına paralel veya bu çalışmalardan çıkan sonuçlara bağlı olarak ilgili devletlerden birinin gönüllülük esasına dayalı ev sahipliği ve moderatörlüğünde İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi’ne özellikleri yukarıda tanımlanan Gölge Tiyatrosu üzerine Çok Uluslu Dosya Yazım sürecinin başlatılabileceğinin mümkün olabileceği kanaatine varılmıştır.